dağlar gibi/...
duman kaçmıştı gözlerine
dumanlıydı dağın başı kara gözlerinin içi dumanlıydı dağın, tıpkı… ağlayan bir çocuk gibi. ne zaman ağlayan bir çocuk görsem puslu gözlerinden hatırlarım kendimi hatırlarım, dumanlı dağı ne zaman ağlayan bir dağ görsem duman kaplar gözlerimi ne zaman kaçsam kendimden dağda bulurum izlerimi ne zaman, etraf sessiz ve kederli ise ağlar yüreğim dağlar gibi asılı boğazımda bir düğüm ilmek başı dumanlı bir dağ gibi yüküm ağır dumanlı dağdan içim günah yüklü bir dağım dağlar yüklenemedi bu yükü de yükledim nefsime büyüttüm. kederlendim dağ gibi... ama, yitirmedim kendimi, ümitlerimi yine de yüklendim güzellikleri, sevda masallı, bir dağ misali… biz,hep beraber birlik olduk kenetlendik sıralandık dağlar gibi... yusuf erdoğan |