bir kez yok oldu bin kez büyüdü yakut başakların içinde titredi hüthütler havalandı göğsünün üstünden kimi sisten kimi esintiden kimi korkudan gökten sicim sicim indi değdi ağaçların bedenine belini sardı defalarca dut yapraklarından kıvrım kıvrım toprağa kaydı usulca su
"
biçimden biçime, renkten renge değişti Tanrı hediyesi bir dokunuşla bütün evren bir üfleyişle bütün denizler yataklarından boşaldı göğüslere sinen hem cennetti hem de cennetten gayri bir şey buğulu kokulu mor üzüm salkımı arzu ve yasakların derinliğinde boğuldu su
"
bir kaç zaman sadece hangi maziden kalma saklıydı alev alev yanan bir ateş daha ziyade uçurumlarda tüten hoş kokulu bir duman bir göl mağarasından bir çöl ayazına damlayan ağır ağır, ezgi ezgi yankılandı her defasında ebruli seslerden kurşuni renkli gölgelerden su
"
üzerinden mavi buharlar yükselen bir şelale havuzundan birer çiçek bağlandı zambaklardan kuşların kanatlarına ışığın aynasına yürüdü, bir yürüdü bir durdu bir görünüp bir yok oldu buseler kondurdu yüce dağ başlarına parmak uçlarından toprağa aktı, döküldü su
"
saklı sırrı o kadar açıktı ki kutsal ruhun yükseldi istisnai alevlerden , ateşten ışıklar saçarak yürüdü yollardan ,yansımasının düştüğü ırmaklardan henüz bir kara bulaşmamış, bir karanlık çökmemiş güneşin saklandığı görkemli dehlizlere boşaldı su
"
aynı gök kubbe altında ümide rüyalar sunuldu güz sıcağında ninnilendi kokulu bahar tohumları izlerine bırakıldı nazlı misafir yürüyüşleri su perisi encamında adı konulmamış lütuflardan doğumcul terleyişler kutsi yönelişlerden karanlık zirvelerden düştü yüreğe perde perde su
"
öte diyarlardan miras bir hatıra kalbe gönlün imdadına aktı bir can pıhtısı halden hale çevrilmenin sancısına tutulmuş içindeki cevherin kabuğundan sıyrılmış kutlu bir yük bir emanet oldu su
"
sancılı damarlarda ölümcül çılgınlıkların ta kendisi dalgalı bir deniz gibi süzülürken yakar geçer iz olur taze bir yağmur gibi düşer mevsim mevsim yalnız akar her damla yağmur ceylan gözlerde en son guguk kuşları konar çocukların mavi salıncaklarına cennet olur cinnete dönüşür arıtır ve eritir temizler gizler su
"
gökleri kanatan şimşekler aydınlattı arşın üstünü yıldırım hucumlarla parçalandı gecelerin en zifiri kuytusu nelerden sonra, niceden ve nice gecelerden sonra sürgün bakışların mühürlendiği caddeler sağanağına tutuldu mübarek bir heyecanı kadim bir dostu uğurladı su
"
az gitmiş uz gitmiş yana yana ateşe tapınan pervaneler dere tepe düz gitmiş ah dedikçe bir ah daha ederek yüzlerce kez ölüp yüzlerce kez yeniden yeniden ölebilmek için saklı sevdalar toprağında her adımda farklı iklimlere erercesine aktı su
"
anneler bebelerine süt verirken ninnilerini söylemişler atalardan dedelerden öğrenerek su hikayesini ışığını bir gelin gibi kuşanmış ezo gelin tenha gecelerde akıtmış gönlüne bir kutlu dem ki ateşlerle kaynamış bir cevher ki alev alıp yanmış su
"
bir arınma duygusu ki rotasında bestelenir zamanın notaları lalezarlardan ağıtlar savrulur kavruk baharlara en dar kapısından puslu sokaklara serpilir fırtınalı akşamlar her karanlıkta yağmurlar büyütür acıları leyli renkli bezirganlar rüya içinde yaşarken hayal meyal şeylerde görünür bir katre su…
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
bir katre su şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
bir katre su şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
Üstadım., "karanlık zirvelerden düştü yüreğe perde perde su" derken., Susamış yüreğimize su serptin, bu muhteşem eserinle.. Okudum., Bir daha okudum, doydum mu.! emin olun doymadım. Şair kul düşüncenin dediği gibi, su gibi berrak akmış sayfaya.. Bu muhteşem eserinizi ve şahsınızı, kalbi duygularımla kutluyor, selamlarımı gönderiyorum.
Kalemin susmasın
_____________________________Selamlar