BİR KARALAMAEy benim hülyalarımdaki Bam Telim, Dilimdeki hasretimin türküsü Sonsuzluk yollarında prangalı ayaklarla İçinde hep merhamet ışığı yanan, Bilinmeyenin belki de bilinenin aşkıyla yürüyen Ve sessizce gözyaşlarına boğulan Suskun sevdiğim. Vuslat mıdır mu, hasret mi? Söyle haydi, ne olur bileyim Yoksa ki gör bak, Ne tür hallerdeyim. Sazın bam teline dokundum da Sevdanın o aziz kahrını Hasretinle, çekiyor yüreğim. Mevlam ne güzel eylemiş, Eylerse ne güzel etmiş, Gök bak daha neler edecek, Vallahi edecek, billahi de edecek Sıkalım dişimizi, dayanalım biraz daha İşte gör bak o zaman Yemyeşil çimenler bahşedilecek. Ve O aşk’ın sahibi; Yağmaya amade bulutları Bir Miraç serinliğinde gönderip Kaplere nakşedecek. Çok uzaktasın, garipsin, Kederlere karşı verdiğin amansız mücadelenin En sadık ve en yakin Canlı şahidiyim. Kalabalık içinde yalnızsın, bilirim. Ey benim kırık kalbimen devası; Sırat köprüsündeki yoldaşım Araf’ta gölgesine sığındığım Efendim, Sultanım; Geçit verse dağlar, aşılmaz deryalar Derman olabilirsem şayet dertlerine, Bilirsin, gelirim. Aşıklar kervanındaki Rehberim; Gurbetsin, hasretsin, yokluksun Talibinim, lakin bende mağdurum Belki ben sende yokum ama Sen; hep bendesin. Ey benim sabah güneşim, Rüyalarımı, hep seninle süslerim, Ben bilmem Rabbim söyletir, Bu benim, garip hislerim. Utanırım söz söylemeye, Çoğunu gizlerim, Allah biliyor ya, Seni, her dem özlerim. Ey umut ışığının Hatibi; Razıyım halime ama Kaderimde varsa sana hasret Sana hicran, sana meftun Hergün, hergün ağlasın gözlerim, Sen aklıma geldikçe, Ben ağlarken de seni gözler, Karışır birbirine Hüznüm ve sevincim. Ey cennetinde dua dua yalvarırp Hemhal olmayı dilediğim, Sevda türkümün bestekarı, inan ki; Gittiğin günden beri derbederim. İçirsen de kana kana kevser ırmağından Ben yine aç, yine susuz ve yine sensizim. Şehadet şerbetini tatmadan evvel Fakirliğimle son defa kainata Avazımın çıktığı kadar seslendiğim, Bilirim yağmur gözlüm, Rahmet gibi gözyaşlarını, Yokluğunda öğrendim, Rızası bu ise Rabbimin Hicranınla yanmayı da bilirim. Ama sen yine de bil ki; Sonsuzluğa doğru koşarken Kapımda beklerken ölümün sessiz meleği Hasta ve yorgun halimle Seni severken ve aşkın ile çağlarken Ve Ölüme koşar adım ilerlerken Son nefesimi Sultanım; Bu halde vereceğim. Murat AYDIN 13/05/2015…. Bursa |
Saygıyla...
E F T E L Y A...
(Akdenizi cebinde taşıyan kız... )