BİZ ÖLMEDEN ÖLMÜŞÜZ
Biz; hayrı da, şerri de, yüce Hâk’tan bilmişiz
Güler iken ağlamış, ağlar iken gülmüşüz Bunları bile bile, aşktan ayrı kalmışız Anlamadın mı hala, biz ölmeden ölmüşüz.. Hazan, hüzün, ayrılık, elbette aşkta Hâk’tan Seviyorsa bir insan, kaçınmalı, nifaktan Yazı, ervah ezelden, sonra inmedi gökten Görmesek de, biz bizi, yürekleri bölmüşüz.. Akıyorsa eğer su, gidecek yolu bulur Her şey ezelden belli, gönül yıkmayın n’olur Asla isyan etmeyiz, nasip neyse o olur Amentü’ye inanç tam, biz ki; kurban olmuşuz.. Aşktan da büyük aşk var, bunu derim sadece Nuruyla aydınlatır, örtse de onu gece Fanilere benzemez, bizim sevdamız yüce Sarsılmaz bir imanla, kutsal aşkla dolmuşuz.. Nurani bakışınla, sevdanı gönder bana Selcen çiçeklerinden, ben de taç yaptım sana Söyle bizim sevdamız, sığar mı hiçbir an’a Sevdanın bilgesinden, biz icazet almışız.. Narin bir gönül kuşu, göğsümün kafesinde Kesik kesik soluyor, acı var nefesinde Reva değil sevene, vuslat arefesinde Esarete son verip, gönlümüzden salmışız.. Gök kuşağı içinden, bulmuş rengin âl’ını En güzel sevgi katıp, örmüş aşkın şalını Sevdim diyor Lüzumsuz, öperek o alını Yazılmamış güfteyi, aşk sazıyla çalmışız.. Sadık DAĞDEVİREN Aşık Lüzumsuz |
Saygįlarįmla