Şiire Kan Bulaştı
Beyaz duvaklı masallar anlatırdı gözlerin,
Şavkından ay akardı. Bir çocuksu coşkuydu içinde sakladığın. Gözlerinde yıldızlar bir başka parlar, Güneşin bir başka yakardı. Düşlerimde bombalar patladı heyhat. Bir daha o gülüşmelerim olmayacak. Kalemimi yüreğime saplamışım. Artık şiirlerimden, Aşk yerine kan damlayacak. Gidiyorum gözün aydın. Ama bil ki, Bana kalmayan bu dünya, Sana da kalmayacak. Ararsan bir gün nerdeyim diye. Uzaklara çevirme bakışlarını. Yanlarına, Yalanlarına bak sevgili. Beni onlarda bulacaksın. Ölüm kokulu yalnızlıklardayım. Kapımda dev yalanlar, İhanet dilli yılanlarla sevişmelerde. Pusuda bekliyor günah yüklü “GÜLÜŞ”ler. İrin akmada yaşanmış ve yaşanacak Tüm zamanlar. Denizin en derinine dalmak isterdim oysa. Tüm yakamozları toplayabilmek için. Bütün yıldızlarını dermek isterdim gökyüzünün. Serpiştirmek için düşlerimin hırsızı saçlarına. Saçların ki geceyle ay misali. Şimdi, Soğuklar üşüyor yüreğimde. Buz tutuyor gözlerimde gülüşün. Ellerim böğrümde titriyor. Yokluğunu varlığına yazamıyorum. Kızamıyorum kan düşürsen de şiire. Kızamıyorum işte. Kızamıyorum Sevgili! . Kızamıyorum. Şiirler dile dökmeyecek bundan böyle. Her sabah az daha büyümüş bu sevdanın yasını. Gözlerime pusu kurmuş gözlerini anlatmayacak dizeler. Güneş bile paklayamayacak alnından. Korkunun o silinmez karasını.. Hangi mısra tarif edebilir şimdi acımı? Hangi şiir söndürür yangınlarımı? Hangi ilaç kapatabilir bıçaklanmış bu yüreğin yarasını? Tam vardiya çalışmaktaymış meğer yalan fabrikaların. Vay anasını be! .. Vay anasını.. Bu kaçıncı yıkılışıdır içimin surlarının Kaçıncı kez devriliyor umutlar? Kaçıncı cehennemimdir düştüğüm ateş? Kaçıncıdır saldırıyor yüreğime aç kurtlar? Ne kadar büyük verdiğin acın. Öldürüşün ne kadar çok. Artık bakamayacaksın gözlerime sevgili! .. Tutamayacaksın ellerimi. Ellerim artık yok. Korkaklık ve döneklik; Sevginin ortasına yerleştirilmiş sinsi bir mayın. Silmek gerekiyor bir sevdaya dünyayı. Her aşk bir bedel istiyor. UNUTMAYIN...... |