HOŞGÖRÜM AĞIR BASTI
Anlamadan manayı kendine çıkardı pay
Edebi ipe astı, öküzlüğüne saydım Nice nehirler geçtim, boğamaz küçücük çay Hoşgörüm ağır bastı, öküzlüğüne saydım Henüz bulunamadı, eşekliğin ilacı Bir yerine dokunmuş keskin kalemin ucu Besbelli apse yapmış kuyruğunda ki acı Hoşgörüm ağır bastı, öküzlüğüne saydım Erişmezse ciğere mundardır dermiş tekir Bu nasıl bir zihniyet ayrıyı görür hakir Ne söylesen anlamaz, meczup fikirden fakir Hoşgörüm ağır bastı, öküzlüğüne saydım Laf olsun diye değil, kısadan bir uyarı Börtü böcekten korkan tarlaya ekmez darı Bam telime dokunup, bozuverdi ayarı Hoşgörüm ağır bastı, öküzlüğüne saydım Ulu orta yerlerde yularsız gezmen hata Bilesin uyuz merkep eş olmaz doru ata Paranoya aklınla taş atarsın bu zata Hoşgörüm ağır bastı, öküzlüğüne saydım Kuzgunun şanında var, ağzı sulanır leşe Kişiliği yerlerde çanak tutar beleşe Balcıkla sıvanır mı çamur sürme güneşe Hoşgörüm ağır bastı, öküzlüğüne saydım Et kemikten var olmuş, yaratanın kulusun Dünyalıkta fanisin, ne ermiş ne ulusun Sırt dönmüşsün saygıya, yaşayan bir ölüsün Hoşgörüm ağır bastı, öküzlüğüne saydım İblise tabi olma, her dem sevgiye takın Yolda çıkıp azanın, er geç belası yakın Söylediğin sözü bil, çizmeyi aşma sakın Hoşgörüm ağır bastı, öküzlüğüne saydım Kul ile işimiz yok, Hakka bağlı özümüz Bir hırka bir post yeter şöhrette yok gözümüz Haddini aşanlara mermi iken sözümüz Hoşgörüm ağır bastı, öküzlüğüne saydım Onurumla yaşarım kimseye olmam maşa Mert olmayan biriyle girmem cenge savaşa Körelttim kin nefreti attım kızgın ataşa Hoşgörüm ağır bastı, öküzlüğüne saydım IŞIK asla baş eğmem, hilekârın taşına Silkelenir set olur, gelsem de yüz yaşına Kâinatı yıkarım, tereddütsüz başına Hoşgörüm ağır bastı, öküzlüğüne saydım Azimet IŞIK 18.03.2012 Kumbaba ŞİLE İSTANBUL |