Yusufçuk - Yusuf
Anamın ak sütünden çok
Anason kokuşluydu ağzım Ve nikotinin ağır aksak üstüme sinmişliği. Bende senin gibiydim Yusuf. Sen yaşlarda bende yaşamıştım sindirilmişliği. Bilirim... Aşinasıydım kalleş duvar dibi ölümlerinin Viranelerin karanlık kuytularında yaşamıştım. Hiçbir zaman evlenemediğim saadeti Daha o yaşlarda üç talak birden boşamıştım.. Gece yarıları üstüme devrilirdi Polisler sürüklerdi kolumdan Karakoldan yakalama emrim verilirdi. Ben ağlardım. Ben ağlardım sokaklar boydan boya susardı Bir kedi ağaç dalında miyavlar Kent sabaha kadar irin kusardı Aklımda her şey Yusuf. Her şey aklımda. Dudaklarıma değen ilk sigara Kumarda ilk kaybettiğim para İçtiğim ilk içkinin kekremsi tadı Kanlı elbiselerimi gördüğünde Ninemin içimi yakan feryadı. Daha onbeşimde yattığım mapusluk gibi Her şeyi Yusuf, Her şeyi aklımda tuttum Bir tek o sırtımdan vuranı Bir tek onun adını Bir tek onu unuttum. Ah be Yusuf!.. Bilirim çok görürler eline bir pamuk şekerini. Küsersin dünyaya, Hayata darılırsın Tutulmayan söz, gelmeyen yazdır hissene düşen Kaf dağının ardındakilerle kandırılırsın. Bölerler düşlerini bile en güzel yerinden. Yıkarlar umutlarını dibinden Rüyalarının ortasında uyandırılırsın. Bilirim umuduna takılıp kalan uçurtmalarını Düşlerine zincirli bisikletini bilirim.. Bilirimde Yusuf... Naçarım kesiktir Dik tutmaz beni belim. Eğilirim.. Sen.. Gene de böyle kal Yusuf. Büyüme sakın, Sakın büyüme. Bir ısırgan otu hayat dokunmaya gör. Dalar ha dalar.. Senin çocuk yüreğinde sevgilerin ölümsüz. Oysa büyüklerde bir sigara içimi sevdalar. Sırtlan salyası sarkmakta dostluklardan. Arkadaşlıklardan lağım akmakta.. Halbuki senin çam ağacı beşiğinden Hâla çıra kokmakta Çıralı Yusuf, Yaralı Yusuf.. Karalı Yusuf.. Vakit varken henüz.. Hadi birkaç düş daha çalalım Umut bahçesindeki Hayâl ağaçlarından.. Yusuf bir sokak çocuğuydu. Duvar diplerinde boyacı Acıydı su niyetine içtiği Ekmeğiydi acı Elleri üşüyordu Zaten yüreğini hiç ısıtmadılar ki Sanki hiç doğmamıştı Hiç yaşamıyordu sanki |