Asker Ağa
Az yavaş sür asker ağa şu arabayı
Seyredalayım yedi rengin dokusunu ,demir ızgaralı küçük pencereden Belki bir kaç çiçek bir kaç insan yüzü Mapushane geldigimiz yer ,bir nefeslik uzakta Kaçmiyor ya o her yani kasvete boyanmiş bina Yatağı kuş tuyunden olsa ne fayda Az yavaş sür asker ağa şu arabayı Elde kelepce güneşi çalacak değilim ya Bırakta görelim en temiz dünyası ile bir çocuk gülüşü Belki göze takılır bir kır çiceğine konmuş bir arı Özlemişim akşamlar göz kırpan şehrin ışıklarını Evinin balkonunda bir demlik cay ile Hanım kurabiyede yapardi arada Ve çocuklar televizyon izlerdi salonda Sahi asker ağa şafak kaç sende Benim bitmez bu mahkeme Gidek asker ağa o kasvet yurduna Bir gün daha bitsin bu yok oluşta Beklene günün umudu ile yaşıyorsak Yaşamak anlam kazanır bu yoklukta ... Şerif Erdem Süner |