YİTİK UMUT TRENİ
Bindim sele kapılmış dümensiz bisiklete
Bir ömür bekleyen kalp, hiç gelir mi siklete? Ahvalin lisanını tevdi edipte sildim LA TAHZEN divanını işte böyle yitirdim... Hasret geçti şu hayat şimdi kadim dostlara Firak üstüne firak... Feryatsız bir yaygara Kimsesiz bir yetimlik , hissiyatıma sindin Sen... Bir ömre bedeldin, neden böyle bitirdin Debdebeyle bitirdin sende meftun bir ser’i Hala külleri ıslak... Söndü mazi defteri Artık herşey nafile, geçti vakti hasatın Telafisi var deme, beni taştan mı sandın İşkembe kaldırmıyor böyle kupkuru sevda Şikemle ağlanmıyor , gülmüyor artık ferda Narın ateşinde de beklesen gelirmişim Kusura bakma gülüm ,inan ki delirmişim Gördüğüm her gülüşme sanki simandan feri Ahsenin fıtrarında ayn-ı san ’at eseri Dersimi aldım artık boş boşuna yanmışım Hayat bir zaman çarkı, bense bir yalanmışım Dest-Güzarım ol benim dimağın pazarında Kursağımda kederim, yokmuşum nazarında Yuşamaz bir çehre , taştan soğuk şu benzin Kıyametlerde görse bir defa gülümsesin.. |