ANNEMİN KÖMBESİ
Bu gece gönlümün, hiç kimseyle yok arası
Özlemini duyduğum, çocukluğuma, köyüme doğru gidiyorum. Dışarıda lapa lapa kar yağıyordu. Şimdi yerinde kayısı ağaçları olan, kerpiçten yapılı evimizin kapısını çaldım. Kapıyı annem açtı. Ne kadarda gençti Sarıldık sıkı sıkı, öpüp koklaştık. Çok üşümüşsün dedi. Hemen lastik çizmelerimi koydum bir yere Her zaman olduğu gibi, yayıldım sobanın yanındaki mindere. Hedik kaynıyordu sobanın üzerindeki tencereden Eteklerim uçuştu sevincimden. Annem, kuzuneli sobanın fırınını açtı Of,kavurmalı mis gibi kömbe Bu de çok seviyordum. Geleceğimi nereden biliyordu, nereden Koşup, benden önce gelmiş, o erişilmeyen yerden. Kömbe, aslında iki saç arasında pişirilir. Ortasında bir çukur açılır, o dilim ,hatırlı kişilere verilir. Gözlerim bayram ediyordu, tabii ki biraz sonra midemde edecekti. Annem orta dilimi kesip, bana verdi sıcak sıcak ye dedi. Hedik daha pişmemişti.Buğdaylar diriydi. Telaşlıydı annem Buğdaylar pişmedi diye üzülüyordu. Birden, gitmeye mecburum dedi, sarıldı bana Öpüp, kokladı kana kana. İkimizde ayrılmak istemiyorduk. Acaba saat kaçtı ? Tam ham edecektim ki kömbeyi Annem rüyamdan kaçtı. Handan Uçak Tunca Yürekten Mısralara 23.03.2016 |
bazı şeylerin değerini daha iyi anlıyabilmek için
muhteşemdi Handan hanım kutlarım saygılar.