SÜKÛT
SÜKÛT
iklimler bugün de bahardı senle birlikteliğin sükûtunda söylemlerin kifayetsizliği süslerken koca bir günü hele ki dost sohbetinde iki kalp arası gelgitlere mahkûm seviyorum söylemleri girizgâhı belirsiz duraklarda soluklandı yüreğim içimde yaşattığım çocuksu duygularla ha çıktı ha çıkacak içimden keşkelerle kuşanmış o deli kalpazan belki de haykıracaktı seni seviyorum diye s s’leri gırtlağımın dokuzuncu boğumdan içeri kırbaçladı dilimi seni çok ama çok seviyorum söyleyemedi mutlu bir günün ardından dönüş yolundayız şimdi ellerin buz kesmiş avuçlarımda terlerken ayrılığa beş kala son durakta ikrarla sükût belki de anlamıştı seni ne çok sevdiğimi alnına kondurduğum veda öpücüğü sunarak bana sancılı bir ayrılığı sükût gizlice bırakmıştı sol cebime gafil bir yalnızlığı Efkan ÖTGÜN Bugün baharın ilk günü olması hasebiyle baharda yaşanan aşklar en güzeli, en heyecanlısı, ama hazanda yaşanan aşklar ise, en verimlisi en anlamlısıdır diyor, Türküm diyen herkesin Nevruz bayramını kutluyorum. Çünkü Nevruz Türk bayramıdır. Çünkü Türkler Nevruzu kutladığında diğer milletler Türklere Ateşperest derlerdi. Çünkü nevruz ateşi çerçöp dediğimiz kuru çırpı dallarıyla ve ya kimi yörelerde hozan denilen buğday sapıyla yani samanla yakılan ateştir. Ki Altaylara gittiğimizde yani Göktürklerde Şaman inancına göre Kam ayinlerinde yakılır ve o ritüelde de kuru çırpı dallarından başka hiç birşey yakılmazdı. Kısacası Nevruz lastik yakma geleneği olmadığı gibi bir kesimin mağduriyetini ön plana çıkarma bayramı da değildir. |