Çanakkalede bir Mehmed
Boğazdan geliyorlardı...
Yorgun ve hasta dedikleri Osmanlı’yı yıkmaya... Geçip gideceklerini sandılar. Savaş gemileri ile... Nusret vardı! Devasa savaş gemilerine inat küçück gövdesiyle bir mayın gemisi! Dur yolcu’nun ilk kelimesini anlatacak! Seyit vardı! Onbaşı Seyit! Yolcu’ya yolun buraya kadar diyecek... İngilizler kibirliydi... Fransızlar küstah! Emindiler geçip gideceklerinden. Öyle büyük inanıyorlardı ki; Bir mayın patladı önce... İngiliz donanmasında bir gemi alev alıyordu... Sonra bir Fransız gemisi, Derken arka arkaya patladı mayınlar... Kendi döşedikleri, Kendi canlarını alan... Topçu ateşleri açıldı Gelibolu’dan, ÇANAKKALE’den! O kibirli suratları düştü önce, o küstah Kahkaları kayboldu sonra... Denizden geçilmez denildi ÇANAKKALE! "Karadan saldıralım!" dedi Winston Churchill! Güneş batmayan ülkeden getirdiler hiç bilmedikleri bir ülkenin topraklarına... ANADOLUYA! Conk Bayırı kan kokuyordu! Anafartalar da dumanlar yükseliyordu! "Ben size taaruzu emretmiyorum! Ben size ölmeyi emrediyorum!" dedi Mustafa Kemal! 57. Alay’dan Mehmetti ismi... Aslında hepsi Mehmetti! "Allah allah" nidalarıyla saldırdı taaruzda. Bir kez daha dediler. "Dur yolcu! Bilmeden gelip bastığın bu toprak bir devrin battığı yerdir!" Şimdi haykırmalı toprak toprak... Fersah Fersah! "Dur yolcu! Bilmeden gelip bastığın bu toprak Vatanım! Türkiyemin kalbinin attığı yerdir! Yusuf Sezgin AYBEY |