Ürkütücü Bir Sessizliktir Gözyaşımİzini geride bırakan telaşlı bir gün kesiğiydi kaçışların Efsunlu gönlümüzün zindanlarında aşk hep mahpustu En büyük sevdaların kapısından dönmüştü yüreğimiz Korkularımızın korkunç uçurumlarında yapayalnızdık Derinliğini bilmediğimiz düştü oysa avuçlarımızdaki Delirmiş düşüncelerimizin sabır hatlarını geçemedik Ay ile yıldız aykırı bir tutkuyla geceleri beklerdi hep Zinciri buz tutardı biz ruhlarımızın kilitlerini açtıkça Üşürdü ellerimiz tutkulu sarılışlarla yuvarlandıkça Tedirgin bir kuş olurdu vakit kıyardık sevinçlerimize Kırılgan yüreğimin ufuk çizgilerine gülüşün düşerdi Yüzünün ezber kıvrımlarında usuma seni çizerdim Aykırı zamanların gül destelerine yıldırımlar düştü Utançsız mutlulukların kayıp sularında balıklar yasta Islak bakışlarında ürkütücü bir sessizliktir gözyaşım Kıymıklarla sardığın yaralarıma karıncalar üşüşüyor ‘Sus’ diyor dünlerim, yüreğime kuşlar yuva yapıyor Anlamsız yargıların göğsünde en çok gurur üşüyor İki kişilik hüzünlerin çerçevesine resmini çiz bana Korkularla alabora olmuş gemilerden el sallayarak Çırılçıplak düşlerin penceresinde günlerden Eylül Bakışlarının durgun sularında şarkılar aşkı çalıyor Sürgün vedaların mezarlarında dudağımda özlem Yasak şehirlerde kaç mevsim daha var kavuşmaya! Selahattin Yetgin |