YIKADIK ELİMİZİben bu sevdanın gözlerini kendi elimle oydum bırakın ağladığı yerde dönsün dursun semazen misali elbet yorulup dizlerinin üstüne çökecek. bu aşkı veresiye almamıştım ki borcum olsun üzerime zimmetli ne kadar demirbaş anı varsa başkasına devrettim biraz da o ezilsin hayırsız aşkın altında kemikleri sızlasın bozulan her günü yıkasın kanlı yaşıyla havlu attığım bu ringten ayrılırken yüzümde bir damla morluk dahi yok ne de olsa bir yumruk yemeden pes ettim zamanında. kimse bana sevdadan geçilir mi demesin böyle bir yari olup da katlanacak olanın alnını karışlarım bilirim uzun ömürlü değil hiç bir aşk acısı da ömürlük sürmez nasılsa koynuma aldığım siyah saçların ağaracağını da bilirim aslında aşkın körkütük sarhoş halini severim en çok yalpalayarak gezer boş kaldırımlarda ışık gözünü aldığı için hep karanlık köşeleri seçer öpülesi dudaklar titrer üşüyerek ve dumansız da tüter gönül bacası kurum bağlar içerisini ve temizler her bahar kapısını ıslanmadan gözleri. alışkınım vesselam acının sararttığı yüzümü bir damla gülücükle yıkamaya bu vazgeçiş kendimden değil geceyi zamansız kucaklayan şafak türkülerine bulutlar sıra sıra geçer üstümden ilk uyanan martı çığlıklarıdır güne bir de yaralı yüreğimin gözleri. sonuç yıkadık elimiz aşktan. Ayvazım DENİZ |