Gönlüme sitemKızar’ mısın gönlüm, sana biraz sitem etsem. Kızar’ mısın,? Ben senin yüzünden yaşadığım, şu dünyama küstüm çünkü. Kader dedim kendimi bu sözlerle avuttum. Asıl sebebim, sen olduğun halde. Ben hep gönlüm! Senin, yönlendirmelerine uydum, senim emrine uydum. Seni bir şey biliyordur sandım. İşte bu yüzden ben! Senin yüzünden, dermansız dertlere düştüm. Ah, gönlüm ah. Ben! Çok geceleri senin yüzünden gizli, gizli ağlar oldum şimdi. Ne, dersin! Kızar’ mısın gönlüm, sana sitem etsem. Kızar’ mısın gönlüm bana? Senin bana, bunca yaptırdıkların karşısında. Ah desem vursam, Vursam yumruklarımı, dolu, dolu bağrıma.. Gönlüm. Gönlüm sendin, bana yol gösteren. Sendin bana, şöyle yap böyle yap diye emirler veren. Sendin beni yönlendiren. Şu zavallı garip bi- çare adamın başına dertler sardın sen... Gönlüm, dertler sardın sen. Şimdi, üzülüyorum. Ben kılı kırk yaramadım, karşında. Ne dediysen yaptım. Bak, kan çanağına döndü ağlamaktan bıkan gözlerim. Gönlüm. Şu adamı yıllardır ağlattın, perde düşürdün gözlerinin önüne. Ne istedin sen benden gönlüm! Ne istedin söyle? Neden yaptın, bunları sen bana. Baksana şu bitmiş hazana uğramış halime. Gönlüm. Gönlüm seni, Dost bildim’ de , bağrıma öyle bastım. Amma sen, hiçbir zaman doğru yönlendirmedin beni. Bana hep eğriyi, doğru olarak gösterdin. Gönlüm. Hayatımdan, yaşamaktan bıktırdın, her şeyden bezdirdin gönlüm beni. Ve! Ben ağladım, sense seyrettin. Düşünmedin, sen benim bu günlerimi. Gönlüm! Bam başka, bir insan yaptın beni. Ne istedin benden gönlüm. 04 Nisan 2016 Ahmet Yüksel Şanlı er |