- o cadde -
dağılmayı erteleyen zaman dilimi yoktur
hatıralar düğüm düğüm başıbozuk, hırkasıyla teptiği yolları ölmek için mi adımladı? konuşma, ağlıyorsun. fazla fedakarlığın, vefasızlık sürüklediği o tahta masada kalırken sevme hünerlerim aklım çıkıyor, o an çıkmıyor. dilinden düşenler yalandı da ya gözlerin? içimin acısına kanımın akışı yön verirken ecnebi kentte safkan türk duruşum. ne de güzel yaktın canımı, sağolasın gücenmedim hatta kalmak istedim gitmem gerekirken gözlerine bakmak istedim. şimdi avuçlarımda yarım yamalak kalan hislerim değil, kendimdir sen gül için, dehlizi kurdum içime ben derin okyanustum sen boğulma diye gözümün yaşıyla tuz ekledim büründüm deniz biçimine. -bir kulaç daha eksik attın. |