Tanıtım Yazısı
ÖN SÖZ
Bu kitapta ilk göze çarpan ve okuyucusunun dikkatini çeken husus hayatımızda önemli olan konuların başlıklar halinde sade bir dille irdelenip kaleme alındığıdır. Seçilen konuların titizlikle araştırılıp yazıya döküldüğü ilk bakışta anlaşılıyor.
Öz olarak seçilen çeşitli konu başlıkları yanında dini içerikli ve toplumun nerdeyse tamamını ilgilendiren her inanç sahibi kişinin bilmesi gerekenler gerçek bir anlatımla okuyucuya sunuluyor.
Hayatımızı etkileyecek bilgiler hurafelerden, hikâyelerde ve uydurmalardan uzak anlatılmaya çalışılmış. İnsanı insan yapan, doğruluk, çalışkanlık, yardımlaşma, arkadaşlık ruhu, paylaşımın önemi, millet ve vatan sevgisi, milli duygular köken ayrımından uzak şekilde, tok gözlülük, okuma alışkanlığı kazanımının önemi, cehalet ve sefaletle savaş gibi geniş konular yansız tarafsız ve tutarlı bir şekilde yansıtılmaya çalışılıyor.
Bu kitabı okuyanın ilk etapta zihninde uyandıracağı ana fikir basit orda şurada yalan yanlış duyumların, yazıya döküldüğü değil, yorucu bir araştırmanın sonunda kaleme alınmış düşüncelerin bütünü olduğu görülecektir.
Dini başlık taşıyan yazılarda müspet ve gerçekçi bir anlatım hâkim. Yoz bilgilerden arındırılmış bağnazlıktan uzak, yobazlığı dışlayan hakikatleri ortaya koyan, açıklamalar bütünlüğünü ihtiva eden mana derinliği mevcut olduğu gerçeği var.
Öyle zannediyorum ki günümüzde her konuda bir bozuşma, karmaşa, yozlaşma, asıldan uzaklaşma, inanç ve kültür sömürüsü yaşanırken iç ve dış etkilerle bilinçli bir şekilde sürdürülürken bu kitaptaki yazılarla buna bir nevi meydan okuma var diyebiliriz.
Yazar dini konularda kendilerini din adamı gören dinci, tarikatçı, cemaat yandaşlığı hırsı ile dine yamamaya çalışılan bağnaz fikirlerin karşısında duruşunu sezinliyor insan. Siyasetin ibadethanelere kadar girişine, iktidar hırsının dini malzeme edinmesi, insanlar arasına din kullanılarak kin ve nefret tohumları ekilmek istenmesi, köken ayrımcılığı yaratılarak bir bozulma bir çözülme ortamının yok edilip yeniden gerçeğin inşasının kurulması düşünceleri var eserin içeriğinde.
Yazarın kitabında kendine özgü seçtiği konu başlıkları altında anlatmak istedikleri hiçbir art niyet taşımadan her yaşta ve görüşte okuryazarlık seviyesi ne olursa olsun sade bir anlatımla konulara hâkim olduğunu görüyoruz.
Diğer taraftan yazarın daha önce okuduğum Sırılsıklam şiir kitabı ile Kalemin Dilinden isimli makalelere havi kitaplarında da aynı akıcılığı, gerçekliği ve sade anlatımı görmemek mümkün değil.
Okunması ve başkalarına da tavsiye edilmesi her yaştaki insanımıza önerilmesi gerektiğine inandığım bir kitap. Yazarı bu konuda verdiği emek ve eseri için kutlarım.
Dr.Soner Kurtoğlu
Emekli Hava Tabib Yarbay
Medline hast. dahiliye uzmanı
Bu kitapta ilk göze çarpan ve okuyucusunun dikkatini çeken husus hayatımızda önemli olan konuların başlıklar halinde sade bir dille irdelenip kaleme alındığıdır. Seçilen konuların titizlikle araştırılıp yazıya döküldüğü ilk bakışta anlaşılıyor.
Öz olarak seçilen çeşitli konu başlıkları yanında dini içerikli ve toplumun nerdeyse tamamını ilgilendiren her inanç sahibi kişinin bilmesi gerekenler gerçek bir anlatımla okuyucuya sunuluyor.
Hayatımızı etkileyecek bilgiler hurafelerden, hikâyelerde ve uydurmalardan uzak anlatılmaya çalışılmış. İnsanı insan yapan, doğruluk, çalışkanlık, yardımlaşma, arkadaşlık ruhu, paylaşımın önemi, millet ve vatan sevgisi, milli duygular köken ayrımından uzak şekilde, tok gözlülük, okuma alışkanlığı kazanımının önemi, cehalet ve sefaletle savaş gibi geniş konular yansız tarafsız ve tutarlı bir şekilde yansıtılmaya çalışılıyor.
Bu kitabı okuyanın ilk etapta zihninde uyandıracağı ana fikir basit orda şurada yalan yanlış duyumların, yazıya döküldüğü değil, yorucu bir araştırmanın sonunda kaleme alınmış düşüncelerin bütünü olduğu görülecektir.
Dini başlık taşıyan yazılarda müspet ve gerçekçi bir anlatım hâkim. Yoz bilgilerden arındırılmış bağnazlıktan uzak, yobazlığı dışlayan hakikatleri ortaya koyan, açıklamalar bütünlüğünü ihtiva eden mana derinliği mevcut olduğu gerçeği var.
Öyle zannediyorum ki günümüzde her konuda bir bozuşma, karmaşa, yozlaşma, asıldan uzaklaşma, inanç ve kültür sömürüsü yaşanırken iç ve dış etkilerle bilinçli bir şekilde sürdürülürken bu kitaptaki yazılarla buna bir nevi meydan okuma var diyebiliriz.
Yazar dini konularda kendilerini din adamı gören dinci, tarikatçı, cemaat yandaşlığı hırsı ile dine yamamaya çalışılan bağnaz fikirlerin karşısında duruşunu sezinliyor insan. Siyasetin ibadethanelere kadar girişine, iktidar hırsının dini malzeme edinmesi, insanlar arasına din kullanılarak kin ve nefret tohumları ekilmek istenmesi, köken ayrımcılığı yaratılarak bir bozulma bir çözülme ortamının yok edilip yeniden gerçeğin inşasının kurulması düşünceleri var eserin içeriğinde.
Yazarın kitabında kendine özgü seçtiği konu başlıkları altında anlatmak istedikleri hiçbir art niyet taşımadan her yaşta ve görüşte okuryazarlık seviyesi ne olursa olsun sade bir anlatımla konulara hâkim olduğunu görüyoruz.
Diğer taraftan yazarın daha önce okuduğum Sırılsıklam şiir kitabı ile Kalemin Dilinden isimli makalelere havi kitaplarında da aynı akıcılığı, gerçekliği ve sade anlatımı görmemek mümkün değil.
Okunması ve başkalarına da tavsiye edilmesi her yaştaki insanımıza önerilmesi gerektiğine inandığım bir kitap. Yazarı bu konuda verdiği emek ve eseri için kutlarım.
Dr.Soner Kurtoğlu
Emekli Hava Tabib Yarbay
Medline hast. dahiliye uzmanı
daha fazla
Yazar: Durmuş Karabağlı
Yayınevi: Sokak Kitapları Yayınları
ISBN: 978-605-148-054-1
Sayfa: 192s.
Boyut: 14x20 cm
Kapak: Ciltsiz
Tarih: 1905
Kağıt Tipi: 2.Hamur
11 yıl
İnceleme
ÖZ GEÇMİŞİM ( YAZARA AİT ÖZGEÇMİŞ TANITIMI )
1942 yılının bir bahar sabahı nüfus kaydıma göre mayıs ayının onuncu günü Emirdağ’a bağlı Yeniköy’de orta halli bir çiftçi ailesinin evinde dünyaya gelmişim. Çilekeş vefakar ve çocukları için her türlü cefaya katlanan köylü bir kadın olan ananın oğluyum.
Çocukluğum köyümde tarlalarda harman yerlerinde ata binme sığır gütme hayvanlara bakma uğraşları ile geçti. Her köy çocuklarında olduğu gibi arkadaşlarla çember çevirme peşinde koşma tozlu köy yollarında oynama karpuz kabuklarından arabalar yapmak çayırlarda kuzu otlatmakla geçti.Çift sürdüm tarlada tırmık çektim. Tarladan harman yerine ekin çektim.Düven sürdüm. Harman savurdum.Sırtım da gücüm yettiğince ekin çuvalını ambarlara taşıdım.Ahırlarda sığır ve atlara baktım.Okul çağına girdiğimizde ise köyümüz ilk okulunda okudum. İlk okulda çocukluğumuzun verdiği çok renkli ve neşeli günleri o zamanlar yaşadım. İlk okul öğretmenlerim Arzu Koyuncu (Çiftçi) Hüseyin Gün ve Niyazi Sarıer’i saygı ve hürmetle anıyorum.
İlkokulu bitirince Öğretmenim Niyazi bey’in tavsiyesi ile babam beni Emirdağ ortaokuluna kaydettir di. Ortaokuldan mezun olunca o zaman kazada Lise yoktu. Eskişehir Lisesine (şimdiki adı Atatürk lisesi) ne devam ettim. 1962-l963 eğitim öğretim yılında edebiyat bölümünden mezun oldum.
Üniversiteye devam edemedim. Kendi köyümden teyze kızı şimdiki sevgili eşim Lutfiye Alhan ile evlendim. Bu evliliğimizden üç kız bir oğlan çocuk babasıyım. Allah hepsine sağlık sıhhat versin yedi torunum var. Evlendikten sonra askere gittim yirmi dört ay jandarma olarak Yozgat acemi eğitim alayında eğitici olarak teskeremi aldım.
Askerlik dönüşü Emirdağ belediyesine gelir ve tahakkuk memuru olarak girdim. O gün için beni işe alan Belediye başkanı Mısır Elezher Üniversitesi mezunu H. Ali Kılınçalp’i saygıyla anıyorum.
Belediyede bir yıldan uzun bir süre çalıştım. Oradan Esbank’a geçtim. Bankanın tüm servislerinde ve değişik şubelerinde değişik mevkilerinde çalıştım. Genel müdürlük teftiş heyeti kadrosun da çalışırken terfilerim neticesi müdürlüğe kadar yükselerek bankada yedi yıl müdürlük yaptım.1990 yılı 31 aralığında emekli oldum. Emekli olunca dokuz yıl özel bir sağlık poliklinik de idare amiri olarak çalıştım. Bay pass ameliyatı geçirince bıraktım.Ameliyatımı yapan Ankara Yüksek İhtisas hastanesi Kalp cerrahı Mehmet Ali Özatik beyide saygıyla anıyorum.
Yazmayı ve okumayı seven birisiyim. Eşimle beraber seyahat etmeyi gezmeyi seviyoruz. Anadolu’nun çok yerini ve Avrupa ülkelerinin çoğunu gezip dolaştık. Gezerken bakmayı değil görmeyi yeğlerim. İyi bir gözlemciyim. Eski harabe tarihi mekanlar ve ören yerleri merakım arasındadır. Pul ve nikel para koleksiyonu yapıyorum. Eski ibrik kılç vs. biriktirmek meraklarım arasında. Her ay ortalama iki yeni yayımlanmış kitap okumaya çalışan birisiyim.
İçki kumar sigara gibi kötü alışkanlıklarım yoktur. En nefret ettiklerim ikiyüzlülük, riya, yalakalık, çıkarcılık, gurur ve kibirliliktir .Emekli yaşantımı halen Kütahya’da devam ettirmekteyim.
İnsanları severim yaratandan ötürü.
Durmuş Karabağlı
1942 yılının bir bahar sabahı nüfus kaydıma göre mayıs ayının onuncu günü Emirdağ’a bağlı Yeniköy’de orta halli bir çiftçi ailesinin evinde dünyaya gelmişim. Çilekeş vefakar ve çocukları için her türlü cefaya katlanan köylü bir kadın olan ananın oğluyum.
Çocukluğum köyümde tarlalarda harman yerlerinde ata binme sığır gütme hayvanlara bakma uğraşları ile geçti. Her köy çocuklarında olduğu gibi arkadaşlarla çember çevirme peşinde koşma tozlu köy yollarında oynama karpuz kabuklarından arabalar yapmak çayırlarda kuzu otlatmakla geçti.Çift sürdüm tarlada tırmık çektim. Tarladan harman yerine ekin çektim.Düven sürdüm. Harman savurdum.Sırtım da gücüm yettiğince ekin çuvalını ambarlara taşıdım.Ahırlarda sığır ve atlara baktım.Okul çağına girdiğimizde ise köyümüz ilk okulunda okudum. İlk okulda çocukluğumuzun verdiği çok renkli ve neşeli günleri o zamanlar yaşadım. İlk okul öğretmenlerim Arzu Koyuncu (Çiftçi) Hüseyin Gün ve Niyazi Sarıer’i saygı ve hürmetle anıyorum.
İlkokulu bitirince Öğretmenim Niyazi bey’in tavsiyesi ile babam beni Emirdağ ortaokuluna kaydettir di. Ortaokuldan mezun olunca o zaman kazada Lise yoktu. Eskişehir Lisesine (şimdiki adı Atatürk lisesi) ne devam ettim. 1962-l963 eğitim öğretim yılında edebiyat bölümünden mezun oldum.
Üniversiteye devam edemedim. Kendi köyümden teyze kızı şimdiki sevgili eşim Lutfiye Alhan ile evlendim. Bu evliliğimizden üç kız bir oğlan çocuk babasıyım. Allah hepsine sağlık sıhhat versin yedi torunum var. Evlendikten sonra askere gittim yirmi dört ay jandarma olarak Yozgat acemi eğitim alayında eğitici olarak teskeremi aldım.
Askerlik dönüşü Emirdağ belediyesine gelir ve tahakkuk memuru olarak girdim. O gün için beni işe alan Belediye başkanı Mısır Elezher Üniversitesi mezunu H. Ali Kılınçalp’i saygıyla anıyorum.
Belediyede bir yıldan uzun bir süre çalıştım. Oradan Esbank’a geçtim. Bankanın tüm servislerinde ve değişik şubelerinde değişik mevkilerinde çalıştım. Genel müdürlük teftiş heyeti kadrosun da çalışırken terfilerim neticesi müdürlüğe kadar yükselerek bankada yedi yıl müdürlük yaptım.1990 yılı 31 aralığında emekli oldum. Emekli olunca dokuz yıl özel bir sağlık poliklinik de idare amiri olarak çalıştım. Bay pass ameliyatı geçirince bıraktım.Ameliyatımı yapan Ankara Yüksek İhtisas hastanesi Kalp cerrahı Mehmet Ali Özatik beyide saygıyla anıyorum.
Yazmayı ve okumayı seven birisiyim. Eşimle beraber seyahat etmeyi gezmeyi seviyoruz. Anadolu’nun çok yerini ve Avrupa ülkelerinin çoğunu gezip dolaştık. Gezerken bakmayı değil görmeyi yeğlerim. İyi bir gözlemciyim. Eski harabe tarihi mekanlar ve ören yerleri merakım arasındadır. Pul ve nikel para koleksiyonu yapıyorum. Eski ibrik kılç vs. biriktirmek meraklarım arasında. Her ay ortalama iki yeni yayımlanmış kitap okumaya çalışan birisiyim.
İçki kumar sigara gibi kötü alışkanlıklarım yoktur. En nefret ettiklerim ikiyüzlülük, riya, yalakalık, çıkarcılık, gurur ve kibirliliktir .Emekli yaşantımı halen Kütahya’da devam ettirmekteyim.
İnsanları severim yaratandan ötürü.
Durmuş Karabağlı
daha fazla
Sokak Kitapları Yayınları
- Puan vermedi
Tutuksuz Yazılar
Durmuş Karabağlı
- Sokak Kitapları Yayınları
- 1905