Tanıtım Yazısı
''Her şey döner geri gelir…''
Hesse denilince bir durur ve yutkunurum. Aşkın bir ruh. Ülkede Suriyeli'ler için söylenenlerin ardından hemen Hesse'yi düşünürüm. 1. ve 2. Dünya savaşını yaşamış İsviçre kökenli bir Alman vatandaşı iken Almanların savaştaki sert tutumu ve savaş karşıtlığı nedeniyle Alman vatandaşlığından çıkmış ve Nobel sahibi olmuş bir yazar, ressam ve müzikperver. Bu adamın tüm serisini okumuşken Suriyeliler vatanlarına demek kendisinden hiçbir şey öğrenemediğim anlamını taşır. Bir kez de buradan Savaşa hayır diyorum Ben…
Siddhartha'ya gelince… Söyleyeceğim çok şey var ancak kısa tutmaya çalışacağım. Siddhartha'yı okuyana kadar benim için en güzel kitabı Bozkırkurdu idi. Ancak Siddharta bambaşka bir boyut. Siddhartha Gautama Buddha döneminde geçer kitap. Buddha kendisi için artık Gautama öldü der nirvanaya erdiğinde. Aydınlanmış anlamına gelen Buddha'yı isim olarak alır. Kitapta ise Siddhartha'yı başka bir birey olarak ele alır. Siddhartha, Gautama Buddha gibi bir kralın oğlu değildir. Aksine gayet sıradan bir Hint delikanlısıdır. Vakti gelince babaevinden ayrılır ve bir münzevi olur… Bir yerinde Gautama Buddha ile karşılaşır ve sohbetlerinde gerçeğe ulaşmak için belli bir yolun olmadığından bahseden Buddha. Herkesin kendi yolunda daha mutlu yürüyeceğinden bahseder. Her şeyin dönüp geri geldiği sonsuz bir döngüde dönülecek yerin insanın kendi içi olduğuna çok sağlam bir atıftır Siddhartha. Kralın da çocuğu olsan, köylünün de, içe döndüğünde ve hırs, şehvet, kibirden sıyrılarak ıstıraplardan kurtulacağını ve Buddha kral çocuğu da olsa, köylü çocuğu da olsa yine o aydınlığa erişileceğini şiirsel ve kendine özgü dille anlatır Siddhartha…
''Cennetlerin yalnızca yitirilmiş cennetler olduğu doğru ise, bugün içimden çıkamayan şu hoş ve insandışı şeyi nasıl adlandırmalıyım?'' diye soran, 1. ve 2. Dünya savaşını yaşamış, savaş karşıtı ve Nobel ödüllü çağdaşı Albert Camus'nün içinden çıkamayan hoş ve insandışı şeydir Siddhartha…
''Tüm çile ve kahırlar zaman değil miydi? Zaman aşılır aşılmaz, zaman düşüncesi kafadan çıkarılır çıkarılmaz dünyadaki bütün güçlükler, bütün düşmanlıklar silinip gitmiyor mu, yenilgiye uğratılmıyor muydu?''
Sorusunu sorabilmiş tekamülde bir kitaptır...
Hesse denilince bir durur ve yutkunurum. Aşkın bir ruh. Ülkede Suriyeli'ler için söylenenlerin ardından hemen Hesse'yi düşünürüm. 1. ve 2. Dünya savaşını yaşamış İsviçre kökenli bir Alman vatandaşı iken Almanların savaştaki sert tutumu ve savaş karşıtlığı nedeniyle Alman vatandaşlığından çıkmış ve Nobel sahibi olmuş bir yazar, ressam ve müzikperver. Bu adamın tüm serisini okumuşken Suriyeliler vatanlarına demek kendisinden hiçbir şey öğrenemediğim anlamını taşır. Bir kez de buradan Savaşa hayır diyorum Ben…
Siddhartha'ya gelince… Söyleyeceğim çok şey var ancak kısa tutmaya çalışacağım. Siddhartha'yı okuyana kadar benim için en güzel kitabı Bozkırkurdu idi. Ancak Siddharta bambaşka bir boyut. Siddhartha Gautama Buddha döneminde geçer kitap. Buddha kendisi için artık Gautama öldü der nirvanaya erdiğinde. Aydınlanmış anlamına gelen Buddha'yı isim olarak alır. Kitapta ise Siddhartha'yı başka bir birey olarak ele alır. Siddhartha, Gautama Buddha gibi bir kralın oğlu değildir. Aksine gayet sıradan bir Hint delikanlısıdır. Vakti gelince babaevinden ayrılır ve bir münzevi olur… Bir yerinde Gautama Buddha ile karşılaşır ve sohbetlerinde gerçeğe ulaşmak için belli bir yolun olmadığından bahseden Buddha. Herkesin kendi yolunda daha mutlu yürüyeceğinden bahseder. Her şeyin dönüp geri geldiği sonsuz bir döngüde dönülecek yerin insanın kendi içi olduğuna çok sağlam bir atıftır Siddhartha. Kralın da çocuğu olsan, köylünün de, içe döndüğünde ve hırs, şehvet, kibirden sıyrılarak ıstıraplardan kurtulacağını ve Buddha kral çocuğu da olsa, köylü çocuğu da olsa yine o aydınlığa erişileceğini şiirsel ve kendine özgü dille anlatır Siddhartha…
''Cennetlerin yalnızca yitirilmiş cennetler olduğu doğru ise, bugün içimden çıkamayan şu hoş ve insandışı şeyi nasıl adlandırmalıyım?'' diye soran, 1. ve 2. Dünya savaşını yaşamış, savaş karşıtı ve Nobel ödüllü çağdaşı Albert Camus'nün içinden çıkamayan hoş ve insandışı şeydir Siddhartha…
''Tüm çile ve kahırlar zaman değil miydi? Zaman aşılır aşılmaz, zaman düşüncesi kafadan çıkarılır çıkarılmaz dünyadaki bütün güçlükler, bütün düşmanlıklar silinip gitmiyor mu, yenilgiye uğratılmıyor muydu?''
Sorusunu sorabilmiş tekamülde bir kitaptır...
daha fazla
Yazar: Hermann Hesse
Yayınevi: Can Yayınları
ISBN: 978-975-07-1939-4
Sayfa: s.
Boyut:
Kapak:
Tarih: 1905
Kağıt Tipi:
Raf İstatistikleri
Okudum: 1 kişi