Tanıtım Yazısı
Fıkıh; kişinin kendi, kendi ile Rabbi ve kendi ile diğer şahıslar arasındaki ilişkilerin nasıl olacağı konusuyla ilgilenir. Bu noktada herkes, aynen İmam Ebû Hanîfe'nin beyanında olduğu üzere, "Lehine ve aleyhine olanları bilmek" zorundadır. Bu sebeple fıkıh, bütün İslamî ilimlerin bir sentezi sayılır. Diğer İslâmî ilimlerden ayrılma noktasında ise, fıkhın amelî sahaya münhasır kaldığını söyleyebiliriz. Bu sebeple İslâm fıkhı hem muamelât konularını, hem de beşerî-vaz'î hukukta olmayan ibadetleri içermektedir. Hatta fıkh-ı ekber tabirinin akîdeyi kapsadığını düşünürsek kelamı da içermektedir.
Son zamanlarda dünya üzerindeki mer'î (pozitif) hukuklar, Allah hakkı olan ibadetleri hukuktan ayrı olarak incelemeye başlamıştır. Bunun bir sebebi, Batı hukukunun büyük oranda lâdînî olarak gelişmesidir. Ayrıca sosyalist hukuk gibi Yaratıcıyı ve yaratıcı fikrini külliyen yok sayan sistemler de vardır. Bu ortamda ibadetler dışında kalan İslâm fıkhının bölümleri, İslâm hukuku şeklinde adlandırılmıştır. Biz burada her ne kadar ibadetle ilgili bahisleri incelemesek bile, prensip olarak ilmin aslına ve ıstılahına sâdık kalarak kendisine İslâm fıkhı demeyi tercih ediyoruz.
daha fazla
Yazar: İsmail Köksal
Yayınevi: Işık Yayınları
ISBN: 9789752789029
Sayfa: 607s.
Boyut: 21 X 14
Kapak:
Tarih: 0
Kağıt Tipi: