Tanıtım Yazısı
Gerçeği söylerse saklamaya and içtiği sırrı aşikar edecek, yalan söylerse tahtını kaybedecek bir hükümdar…Kan dökmemeye yemin ettiği halde Vangerya Ordularının başına geçmesi emredilen bir prens…Hiçliğin ilerleyişini durdurmak için kendi gezegenini de yok edecek bir savaşı başlatması gereken bir imparator…Masumları korumak için hakikate sırt çevirmek zorunda kalan bir bilge…Affedilmek için bekleyen günahsız bir kız çocuğu…"Hakikat kazanmak zorunda değildir; hakikat olmak zorundadır.” diyen ve yok oluşa doğru ilerleyen asil bir halk…Üç gezegenin kaderinin kendisinde düğümlendiği adam…ENBA"İlerle! Çünkü sen bir efendisin.”
daha fazla
Yazar: Rafet Elçi
Yayınevi: Litera Yayıncılık
ISBN: 9786052023501
Sayfa:
712
s.
Boyut:
13.5 x 21
Kapak:
Ciltsiz
Tarih:
2022
Kağıt Tipi:
2. Hamur
Alıntı
Her gün bir kötü huyundan vazgeçsen, her gün bir zaafını, bir erdemle değiştirsen, her yeni gün başka bir yetimin başını okşasan, bir zalime meydan okusan, kendin sürekli fakirleşirken, her geçen gün daha da cömertleşsen, her gün insanların yolları üzerinden bir taşı kaldırsan veyahut bir yeteneğe kendini gerçekleştirmesi için yardım etsen, her gün büyüklerin sözlerinden küçüklere bir şeyler öğretsen, her yeni gün büyük bir adamın bir sözüne hayat versen…
Ah her sabah kendine bir iyilikler listesi hazırlasan ve her akşam kendini acımasızca sorguya çeksen, o kadar çok sorgulasan ve eleştirsen ki kendini başka hiç kimseye ve hiçbir şeye zaman kalmasa… Öyle meşgul olsan ki nefsini ezmekle, her çekiç darbesiyle ruhuna kıvılcımlar sıçrasa ve tenin nurunu gizleyemeyecek kadar incelse bile farkında olmasan…
Gözlerin kızarmış okumaktan, alnın kırışmış düşünmekten, bacakların yorulmuş hakikatin yollarında yürümekten, ellerinde çekiçlerden nasırlar, sırtında kamburlar insanlığın acılarından, taliplerin birer birer ümidi kesip uzaklaşırken, yolunu gözleyen çaresizler her geçen gün artmış, ölümün soluğu ensende gezerken, yüz yıl sonra için planların hazırlanmış ve Azrail kabzetmeye geldiğinde canını hala yapılacak işlerin kalmış ve aksakallı başın önüne düşse ama ağır çekicin düşmese elinden…
İsterse cenazende kimse olmasın, cesedin kimsesizler mezarlığında, İSİMSİZ bir çukura indirilsin, sen ki ölümü yenmiş ve dirisin.
Rafet Elçi
Ah her sabah kendine bir iyilikler listesi hazırlasan ve her akşam kendini acımasızca sorguya çeksen, o kadar çok sorgulasan ve eleştirsen ki kendini başka hiç kimseye ve hiçbir şeye zaman kalmasa… Öyle meşgul olsan ki nefsini ezmekle, her çekiç darbesiyle ruhuna kıvılcımlar sıçrasa ve tenin nurunu gizleyemeyecek kadar incelse bile farkında olmasan…
Gözlerin kızarmış okumaktan, alnın kırışmış düşünmekten, bacakların yorulmuş hakikatin yollarında yürümekten, ellerinde çekiçlerden nasırlar, sırtında kamburlar insanlığın acılarından, taliplerin birer birer ümidi kesip uzaklaşırken, yolunu gözleyen çaresizler her geçen gün artmış, ölümün soluğu ensende gezerken, yüz yıl sonra için planların hazırlanmış ve Azrail kabzetmeye geldiğinde canını hala yapılacak işlerin kalmış ve aksakallı başın önüne düşse ama ağır çekicin düşmese elinden…
İsterse cenazende kimse olmasın, cesedin kimsesizler mezarlığında, İSİMSİZ bir çukura indirilsin, sen ki ölümü yenmiş ve dirisin.
Rafet Elçi
daha fazla
Sayfa:14
- Litera Yayıncılık
- Puan vermedi
Enba
Rafet Elçi
- Litera Yayıncılık
-
2022