CİNSELLİĞİN DAYANILMAZ AĞIRLIĞI

Cinsellik fizyolojik, bilişsel ve davranışsal bileşenler içeren ve gelişimsel ve kültürel etkilerle biçimlenen karmaşık bir oluşumdur. Bu nedenle cinsellik ülkemizde sosyal değerlerin, yargıların ve inançların etkisi altında geçilip kalındığının bilinmediği bir sınavdır. İşte bu sınav cinsel sorunların oluşumunda bir "etken" olduğu gibi sorunların sağlıklı bir şekilde çözüme kavuşturulması için de bir "engel" olmuştur.
Cinsel işlev bozuklukları ile ilgili yıllardır çalışmalarda bulunduğum için, cinsel yaşamlarındaki sorunlarını çözmek ve kendilerini geliştirmek isteyen bir çok insanla tanıştım. Çok şeyler öğrendim. Ne var ki ulaşabildiğim ve faydamın olduğu insan sayısının bir sınırı vardı. Ayrıca insanlar cinselliğin toplum içindeki özel, tabu, mahrem, yasak, ayıp, günah vb. konumu nedeniyle sorunlarını paylaşmaktan da kaçınmaktaydı. Çünkü bilinen bir gerçek; tüm cinsel sorun yaşayan insanların ancak %10'u tedavi amacıyla başvurma olanağı bulabilmekteydi. İşte bu amaçla cinsel konularda bilgilenmek, tedavi olmak için yardım aramak ve kendini geliştirmek isteyecek insanlar için bu kitabı hazırladım. Böylelikle cinsel sorunlar tedavi edilmeden uzun yıllar kişilerin ve çiftlerin yaşamlarını olumsuz yönde etkilemeye devam etmesin istedim.
Cinsel sorunların birçoğu bilgisizlikten, korku, endişe, güvensizlik, kaygı, önyargıların yarattığı gereksiz baskılardan kaynaklanır. Sorunlu cinsellik hem kişiyi ve ilişkilerini yıpratmakta, hem de kişilerin toplumdaki görevlerini de aksatmalarından dolayı toplumu olumsuz etkilemektedir.