Tanıtım Yazısı
Aslen Safranbolu`lu olan Saraçoğlu 1949 doğumlu.
Kimya eğitimini tamamladıktan sonra 1982 yılında Avusturya Bilim Araştırma Fonunun desteklediği proje üzerinden doktora çalışmasını Avusturya Graz Teknik Üniversitesinde tamamladı. Aynı üniversitenin biyoteknoloji-mikrobiyoloji kürsüsünde asistan olarak çalıştı.
1986 yılında Çukurova Üniversitesinde çalışan Saraçoğlu, 1987 doçent, 1994 yılında profesör oldu. Çukurova Üniversitesinde çalıştığı bir yıl içerisinde Türkiye`de Lablı deterjanlara geçişin öncülüğünü yaptı. AVL araştırma merkezi fizik ve medikal sensörler bölümlerinde araştırmacı ve üst düzey yöneticiliğine paralel olarak, Karl Franzes Üniversitesinde öğretim görevlisi olarak çalıştı. Saraçoğlu, Bergama`da siyanür ile altın üretimine ilk karşı çıkanlardan, bu konudaki görüşlerini "Yeniyüzyıl" gazetesinde ve görsel medyada geniş bir biçimde tartışmaya açmıştır.
1994 -1996 yıllarında Viyana Teknik Üniversitesinde profesör olarak çalışan Saraçoğlu, bu yıllarda metabolit sensörlerin tıpta uygulamaları üzerine araştırmalar yaptı ve yöntemler geliştirdi. Yoğun bakım servislerinde (critical-care) kullanılan oksijen sensörlerine, İnce-Film Teknolojisini ilk uygulayan Saraçoğlu`dur. Prof. Saraçoğlu`nun uluslar arası yayınlanmış bir çok makale ve patentleri var.
1985 yılından beri yenilenebilir enerji kaynakları ve çevre teknolojileri ve de ÇED Raporlarının hazırlanması konularında uluslar arası danışmanlık hizmeti vermektedir. Özellikle Türkiye`de belediyelere sanayii kuruluşlarına konusunda danışmanlık hizmeti vermektedir.
Uzun yıllardan beri bitkilerin insan sağlığı üzerindeki etkilerini araştıran Saraçoğlu son yıllarda ağırlıklı olarak Bitki-Biyokimyası üzerine araştırmalarını aralıksız sürdürmektedir. Bitkilerin tedavi, önleyici ve koruyucu gücüyle insanda henüz ortaya çıkmamış bir çok hastalığın ve özellikle kanser türlerinin engelenebildiğini savunan Saraçoğlu`nun, Amerika ve Avrupa`da bir çok sağlık sitesi ve forumları "prof. saraçoğlu yöntemlerini" tüm dünya insanlarının hizmetine sunmaktadır. Hepatit hastaları için mükemmel bir destekleyici tedavi sağlayan lavantanın bu gücünü ilk defa ortaya koyan Saraçoğlu`dur. Brokolinin, prostatit ve iyi huylu prostat büyümesine karşı (benigne-prostate hyperplazy) ve lavantanın Hepatit-B ve Hepatit-C ye karşı tedavi yöntemini ilk bulan ve dünyaya tanıtan yine Prof. Saraçoğlu`dur. Bitkisel tedavi konusundaki araştırmalarını ve uygulama şekillerini (kürlerini) "Bitkilerdeki Sağlık Mucizesi" ve de "Bitkisel Sağlık Rehberi" adlı kitaplarında yayınlamıştır.
Prof. Dr. Ibrahim Adnan SARACOGLU
E-mail : [email protected]
Kanserle savaşın ilacı aslan pençesi
Kanserle hiç tanışmamak ya da ondan kurtulmak, doğal yollarla mümkün. Bitkilerin kansere karşı önleyici ve koruyucu etkileri var. Aslanpençesi de pek çok kanser türüne meydan okuyor. Brokoli, havuç ve brüksel lahanasını da küçümsemeyin
Bitkisel Sağlık Rehberi kitabıyla kanserden korunmanın ipuçlarını veren Prof. Dr. Adnan Saraçoğlu, Anadolu`nun birçok yöresinde yetişen aslanpençesinin meme, prostat, rahim ve lenf bezi kanserlerinde hem önleyici hem de kanser şikayetlerini azaltıcı etkileri olduğunu açıkladı. Prof. Dr. Saraçoğlu, bitkilerle ilgili merak edilen soruları yanıtladı:
Aslanpençesinin koruyuculuğu ne kadar?
Tıpta, özellikle meme veya prostat kanserlerine yakalanma riski taşıyan gruplar vardır. Bu gruba girenler için aslanpençesi kürü, bitkisel olarak en ideal çözümdür. Almanya Bonn Üniversitesi İnsan Genetiği Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Peter Propping, 19 Eylül 2001 tarihinde yaptığı açıklamada genetik riskin yüzde 10 olduğunu bildirmiştir. Yani, kanserin kalıtımsal olma riski yüzde 10`dur. Bu risk grubunda olanlar, genel olarak kansere çok erken yaşlarda yakalanırlar. Aslanpençesinin meme kanserini yüzde 90-95, prostat kanserini yüzde 50-55, rahim kanserini yüzde 70-75 ve lenf bezi kanserini yüzde 80-85 oranları arasında koruyucu özelliği var.
Bitkiler kanseri önlememize nasıl yardımcı oluyor?
Dünya Sağlık Örgütü`nün verilerine göre; kanserin oluşumunda beslenmenin rolü yüzde 35, alkol ve sigara alışkanlığı ise yüzde 36 etkili. Kısacası beslenmenizi sağlıklı düzenler ve kötü alışkanlıkları terk ederseniz; kanserin görülme riskini yüzde 71 oranında azaltırsınız.
Kanser hücrelerinin oluşumu durdurulabilir mi?
Birçok kanser türünü bitkisel kürler uygulayarak önlemek mümkün. Ülkemizde yetişen bazı bitkiler, kanserin birçok türüne karşı önleyici rol oynar. Avrupa`da tedavi gücü olan bitkiler koruma altındadır ve halk bunun koruyucusudur.
Sizce meme kanseri önlenebilir mi?
Meme kanserinin en önemli oluşma nedenlerinden biri; hormon dengesizliğidir. Aslanpençesinin hormon dengeleyici gücü vardır, ailesinde ve yakın akrabalarında meme, rahim veya prostat kanseri olanların özellikle kullanmaları gerekir. Çünkü aslanpençesi hem önleyici hem de koruyucudur.
Acaba bitki çayları prostatı önler mi?
Erkeklerin orta yaşlardan sonra korkulu rüyalarından biri olan iyi huylu prostat için aslanpençesi, çayı bulunmaz ve yeri doldurulamaz bir nimettir. Yılda bir-iki defa uygulanacak olan brokoli kürü de gerek iyi huylu prostat büyümesine gerekse prostat kanserine karşı güçlü bir önleyicidir. Bir hastalığı önlemek, hastalığı tedavi etmekten çok daha kolaydır. Hastalık ortaya çıktıktan sonra çoğu zaman vücudumuzda önemli tahribatlar yapar, yatağa düşürür veya daha kalıcı bazı şikâyetlerin ortaya çıkmasına neden olur.
Orta yaş sonrası hangi kürleri öneriyorsunuz?
Yaklaşık 35 yaşından sonra hem bayanların hem de erkeklerin yılda en az bir-iki defa, aslanpençesi kürünü uygulamaları gerekir. Özellikle prostat ve meme kanserine yakalanmaktan çekinenler, aslanpençesi kürünü zaman zaman uygulamalarsa bu riskten kendilerini korumuş olurlar. Erkeklerde prostat bezinin sağlıklı bir şekilde çalışması ve menopozdaki kadınların da bu dönemi sorunsuz bir biçimde atlatabilmeleri için aslanpençesi çok önemli bir doğal yardımcıdır.
Her derde deva mı?
Aslanpençesi menopoz dönemindeki bayanların stres, terleme, gerginlik, depresif, ruhsal sıkıntılı durumlarında (PMS) ve hormonlarının dengelenmesinde olağanüstü etki gösterir. Düzensiz olan regl dönemlerini de düzenler. Prostat fonksiyonları ve prostatın sağlıklı çalışması üzerinde çok olumlu etkileri vardır. Böbrek fonksiyonları ve sağlıklı çalışması üzerinde de etkilidir.
http://www.sabah.com.tr/2006/06/01/gny/sag101-20060531-200.html">Sabah
Kimya eğitimini tamamladıktan sonra 1982 yılında Avusturya Bilim Araştırma Fonunun desteklediği proje üzerinden doktora çalışmasını Avusturya Graz Teknik Üniversitesinde tamamladı. Aynı üniversitenin biyoteknoloji-mikrobiyoloji kürsüsünde asistan olarak çalıştı.
1986 yılında Çukurova Üniversitesinde çalışan Saraçoğlu, 1987 doçent, 1994 yılında profesör oldu. Çukurova Üniversitesinde çalıştığı bir yıl içerisinde Türkiye`de Lablı deterjanlara geçişin öncülüğünü yaptı. AVL araştırma merkezi fizik ve medikal sensörler bölümlerinde araştırmacı ve üst düzey yöneticiliğine paralel olarak, Karl Franzes Üniversitesinde öğretim görevlisi olarak çalıştı. Saraçoğlu, Bergama`da siyanür ile altın üretimine ilk karşı çıkanlardan, bu konudaki görüşlerini "Yeniyüzyıl" gazetesinde ve görsel medyada geniş bir biçimde tartışmaya açmıştır.
1994 -1996 yıllarında Viyana Teknik Üniversitesinde profesör olarak çalışan Saraçoğlu, bu yıllarda metabolit sensörlerin tıpta uygulamaları üzerine araştırmalar yaptı ve yöntemler geliştirdi. Yoğun bakım servislerinde (critical-care) kullanılan oksijen sensörlerine, İnce-Film Teknolojisini ilk uygulayan Saraçoğlu`dur. Prof. Saraçoğlu`nun uluslar arası yayınlanmış bir çok makale ve patentleri var.
1985 yılından beri yenilenebilir enerji kaynakları ve çevre teknolojileri ve de ÇED Raporlarının hazırlanması konularında uluslar arası danışmanlık hizmeti vermektedir. Özellikle Türkiye`de belediyelere sanayii kuruluşlarına konusunda danışmanlık hizmeti vermektedir.
Uzun yıllardan beri bitkilerin insan sağlığı üzerindeki etkilerini araştıran Saraçoğlu son yıllarda ağırlıklı olarak Bitki-Biyokimyası üzerine araştırmalarını aralıksız sürdürmektedir. Bitkilerin tedavi, önleyici ve koruyucu gücüyle insanda henüz ortaya çıkmamış bir çok hastalığın ve özellikle kanser türlerinin engelenebildiğini savunan Saraçoğlu`nun, Amerika ve Avrupa`da bir çok sağlık sitesi ve forumları "prof. saraçoğlu yöntemlerini" tüm dünya insanlarının hizmetine sunmaktadır. Hepatit hastaları için mükemmel bir destekleyici tedavi sağlayan lavantanın bu gücünü ilk defa ortaya koyan Saraçoğlu`dur. Brokolinin, prostatit ve iyi huylu prostat büyümesine karşı (benigne-prostate hyperplazy) ve lavantanın Hepatit-B ve Hepatit-C ye karşı tedavi yöntemini ilk bulan ve dünyaya tanıtan yine Prof. Saraçoğlu`dur. Bitkisel tedavi konusundaki araştırmalarını ve uygulama şekillerini (kürlerini) "Bitkilerdeki Sağlık Mucizesi" ve de "Bitkisel Sağlık Rehberi" adlı kitaplarında yayınlamıştır.
Prof. Dr. Ibrahim Adnan SARACOGLU
E-mail : [email protected]
Kanserle savaşın ilacı aslan pençesi
Kanserle hiç tanışmamak ya da ondan kurtulmak, doğal yollarla mümkün. Bitkilerin kansere karşı önleyici ve koruyucu etkileri var. Aslanpençesi de pek çok kanser türüne meydan okuyor. Brokoli, havuç ve brüksel lahanasını da küçümsemeyin
Bitkisel Sağlık Rehberi kitabıyla kanserden korunmanın ipuçlarını veren Prof. Dr. Adnan Saraçoğlu, Anadolu`nun birçok yöresinde yetişen aslanpençesinin meme, prostat, rahim ve lenf bezi kanserlerinde hem önleyici hem de kanser şikayetlerini azaltıcı etkileri olduğunu açıkladı. Prof. Dr. Saraçoğlu, bitkilerle ilgili merak edilen soruları yanıtladı:
Aslanpençesinin koruyuculuğu ne kadar?
Tıpta, özellikle meme veya prostat kanserlerine yakalanma riski taşıyan gruplar vardır. Bu gruba girenler için aslanpençesi kürü, bitkisel olarak en ideal çözümdür. Almanya Bonn Üniversitesi İnsan Genetiği Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Peter Propping, 19 Eylül 2001 tarihinde yaptığı açıklamada genetik riskin yüzde 10 olduğunu bildirmiştir. Yani, kanserin kalıtımsal olma riski yüzde 10`dur. Bu risk grubunda olanlar, genel olarak kansere çok erken yaşlarda yakalanırlar. Aslanpençesinin meme kanserini yüzde 90-95, prostat kanserini yüzde 50-55, rahim kanserini yüzde 70-75 ve lenf bezi kanserini yüzde 80-85 oranları arasında koruyucu özelliği var.
Bitkiler kanseri önlememize nasıl yardımcı oluyor?
Dünya Sağlık Örgütü`nün verilerine göre; kanserin oluşumunda beslenmenin rolü yüzde 35, alkol ve sigara alışkanlığı ise yüzde 36 etkili. Kısacası beslenmenizi sağlıklı düzenler ve kötü alışkanlıkları terk ederseniz; kanserin görülme riskini yüzde 71 oranında azaltırsınız.
Kanser hücrelerinin oluşumu durdurulabilir mi?
Birçok kanser türünü bitkisel kürler uygulayarak önlemek mümkün. Ülkemizde yetişen bazı bitkiler, kanserin birçok türüne karşı önleyici rol oynar. Avrupa`da tedavi gücü olan bitkiler koruma altındadır ve halk bunun koruyucusudur.
Sizce meme kanseri önlenebilir mi?
Meme kanserinin en önemli oluşma nedenlerinden biri; hormon dengesizliğidir. Aslanpençesinin hormon dengeleyici gücü vardır, ailesinde ve yakın akrabalarında meme, rahim veya prostat kanseri olanların özellikle kullanmaları gerekir. Çünkü aslanpençesi hem önleyici hem de koruyucudur.
Acaba bitki çayları prostatı önler mi?
Erkeklerin orta yaşlardan sonra korkulu rüyalarından biri olan iyi huylu prostat için aslanpençesi, çayı bulunmaz ve yeri doldurulamaz bir nimettir. Yılda bir-iki defa uygulanacak olan brokoli kürü de gerek iyi huylu prostat büyümesine gerekse prostat kanserine karşı güçlü bir önleyicidir. Bir hastalığı önlemek, hastalığı tedavi etmekten çok daha kolaydır. Hastalık ortaya çıktıktan sonra çoğu zaman vücudumuzda önemli tahribatlar yapar, yatağa düşürür veya daha kalıcı bazı şikâyetlerin ortaya çıkmasına neden olur.
Orta yaş sonrası hangi kürleri öneriyorsunuz?
Yaklaşık 35 yaşından sonra hem bayanların hem de erkeklerin yılda en az bir-iki defa, aslanpençesi kürünü uygulamaları gerekir. Özellikle prostat ve meme kanserine yakalanmaktan çekinenler, aslanpençesi kürünü zaman zaman uygulamalarsa bu riskten kendilerini korumuş olurlar. Erkeklerde prostat bezinin sağlıklı bir şekilde çalışması ve menopozdaki kadınların da bu dönemi sorunsuz bir biçimde atlatabilmeleri için aslanpençesi çok önemli bir doğal yardımcıdır.
Her derde deva mı?
Aslanpençesi menopoz dönemindeki bayanların stres, terleme, gerginlik, depresif, ruhsal sıkıntılı durumlarında (PMS) ve hormonlarının dengelenmesinde olağanüstü etki gösterir. Düzensiz olan regl dönemlerini de düzenler. Prostat fonksiyonları ve prostatın sağlıklı çalışması üzerinde çok olumlu etkileri vardır. Böbrek fonksiyonları ve sağlıklı çalışması üzerinde de etkilidir.
http://www.sabah.com.tr/2006/06/01/gny/sag101-20060531-200.html">Sabah
daha fazla
Yazar: İbrahim Adnan Saraçoğlu
Yayınevi: Saraçoğlu Enerji Danışmanlık
ISBN: 9758283700
Sayfa: 272s.
Boyut: 16,5x23,5 cm
Kapak:
Tarih: 2000
Kağıt Tipi:
İncelemeler ve Yorumlar
16,5x23,5 cm kitabı hakkında sen ne düşünüyorsun?