Tanıtım Yazısı
Türk Edebiyatı içerisinde zenginliği ve rengârenkliği ile farklılaşan Azerbaycan Türk Edebiyatı`nın ne yazık ki, bu büyüklüğüne yakışır şekilde dünya edebiyatı içerisinde yer alamamış gibi görünmesinin asıl nedeni, iki ayrı şekilde parçalar hâlinde varlığını sürdürmeye çalışmasındandır.
1813 Gülistan Antlaşması ile İran ve Sovyet Rusya arasında iki parçaya ayrılarak farklı talihleri yaşamak mecburiyetinde bırakılan Azerbaycan halkı, yıllar boyu kendi ana vatanlarında garip ve esaret hayatı yaşamak zorunda kalarak, darağaçlarında ya da Sibirya`nın kan donduran soğuk çöllerinde temiz ruhlarını teslim etmek zorunda kalmışlardır. Ancak tüm yaşanan bu trajediler, kan ve göz yaşlarına, her türlü namüsait şartlara rağmen, özgürlüğü kendisine şiar edinmiş Azerbaycan halkı, mevcut varoluşunun ifadesi olan kültür ve medeniyetini yaşama ve yaşatma, koruyup saklama, geçmişteki paklığı İle gelecek yeni nesle tertemiz bir miras bırakma yolunda çok ciddi bir gayret göstermiştir.
İşte bugüne kadar Azerbaycan edebiyatının en karanlık noktasını oluşturan muhaceret edebiyatına ait değerlerin ortaya koyulması yolunda yorucu bir gayret sonucunda semereli bir çalışma ortaya koymuş olan Vagıf Sultanlı, Azerbaycan edebiyatı için yapılabilecek en büyük hizmetlerden birisine imza atmıştır.
Umuyoruz ki, bu değerli çalışma Azerbaycan halkının hakkı ve bitmez özlemi olan bağımsız bir yaşamı, rahat bir şekilde sosyo kültürel ve edebi yaratıcılığını ortaya koyma fırsatını bulmuş olacaktır. Belki de bunun sonucunda ailelerini ve vatanlarını görmeden hasretle gözleri açık bir şekilde muhacerette can vermiş Azerbaycan`ın değerli simalarına hiç olmazsa minnet borcu ödeme adına bir çalışma ortaya konmuştur.
1813 Gülistan Antlaşması ile İran ve Sovyet Rusya arasında iki parçaya ayrılarak farklı talihleri yaşamak mecburiyetinde bırakılan Azerbaycan halkı, yıllar boyu kendi ana vatanlarında garip ve esaret hayatı yaşamak zorunda kalarak, darağaçlarında ya da Sibirya`nın kan donduran soğuk çöllerinde temiz ruhlarını teslim etmek zorunda kalmışlardır. Ancak tüm yaşanan bu trajediler, kan ve göz yaşlarına, her türlü namüsait şartlara rağmen, özgürlüğü kendisine şiar edinmiş Azerbaycan halkı, mevcut varoluşunun ifadesi olan kültür ve medeniyetini yaşama ve yaşatma, koruyup saklama, geçmişteki paklığı İle gelecek yeni nesle tertemiz bir miras bırakma yolunda çok ciddi bir gayret göstermiştir.
İşte bugüne kadar Azerbaycan edebiyatının en karanlık noktasını oluşturan muhaceret edebiyatına ait değerlerin ortaya koyulması yolunda yorucu bir gayret sonucunda semereli bir çalışma ortaya koymuş olan Vagıf Sultanlı, Azerbaycan edebiyatı için yapılabilecek en büyük hizmetlerden birisine imza atmıştır.
Umuyoruz ki, bu değerli çalışma Azerbaycan halkının hakkı ve bitmez özlemi olan bağımsız bir yaşamı, rahat bir şekilde sosyo kültürel ve edebi yaratıcılığını ortaya koyma fırsatını bulmuş olacaktır. Belki de bunun sonucunda ailelerini ve vatanlarını görmeden hasretle gözleri açık bir şekilde muhacerette can vermiş Azerbaycan`ın değerli simalarına hiç olmazsa minnet borcu ödeme adına bir çalışma ortaya konmuştur.
daha fazla
Yazar: Vagif Sultanlı
Yayınevi: Avrupa Yakası Yayınları
ISBN: 9789944979177
Sayfa: 224s.
Boyut: 13,5*19,5 cm
Kapak:
Tarih: 2000
Kağıt Tipi:
İncelemeler ve Yorumlar
13,5*19,5 cm kitabı hakkında sen ne düşünüyorsun?
12 yıl
İnceleme
Edebiyat ile ilgili olduğunu dile getirenlerin mutlaka okuması gereken kitap.
Zirâ, Azerî ve İran Edebiyatı'nın nasıl birlikten ayrılığa yol aldığını ve aslında temelde nasıl da benzediklerini daha iyi anlayacaklardır. Köklü edebiyat geleneğini korumak hissi de uyandırıyor.
daha fazla
Avrupa Yakası Yayınları
- Puan vermedi
Azerbaycan Muhaceret Edebiyatı
Vagif Sultanlı
- Avrupa Yakası Yayınları
- 2000