YİRMİ DÖRT AYAR (TERSNAME)
YİRMİ DÖRT AYAR (TERSNAME)
İki bin yirmi üç kırk lira soğan Fakir tane ile alması lâzım Bereket bolluk var yurdumu boğan Halil İbrahim’in gelmesi lâzım Başımızda muhtar yirmi dört ayar Nimet diye tencereye gam koyar Milletçe severiz tuzlanmış hıyar Ağına düşürüp yolması lâzım Bakıyorum cümle alem herkes tok Refah içindeyiz mutluyuz çok çok Çalışma üretme hiç gereği yok Tembelin kendini salması lâzım Kavga döğüş olsun bakma barışa Hizmet için kimse girmez yarışa Keskin jilet vursun ense tıraşa Uyduruk akili yelmesi lâzım Geçmiş ile geleceği korkutsun Uçurumdan uçuruma sarkıtsın İşveren işçiye kızıp ürkütsün Alın terden haktan çalması lâzım Kadınlara densin fahişe sürtük Olmalı her yerde göyneği yırtık Soğukta titreyip donmalı artık Hayatın zorluğu çelmesi lâzım Bin lira olmalı etin kilosu Bitmeli parası kenar zulosu Binmeli üst üste zamlar filosu İktidarın daha kalması lâzım Kuyruklar gözükmez körün gözüne Kulak vermezler hiç fakir sözüne Soysuzların dursun mide dizine Ucu sivri uzun dilmesi lâzım Işığı yakarken eller titresin Akmasın musluğu yamuk İdrisin Dilenmeli ordan burdan fitre’sin Atmış beşli yaşlar ölmesi lâzım Evde kalsın Ayfer Eray Can Feray Bir dilim peyniri yemeli bir ay Analar ağlasın saat gün her ay Feryatlar dağları delmesi lâzım Horozlara nafakalar ödesin Huzuru refahı boşver nidesin Dört duvar evleri olsun kodesin Odaları zorla bulması lâzım Sudan ucuz sudan kiralık evler Aşınmalı emek gücü tüm yivler Şehirlere bakın gök delen devler Toprak bile halden yılması lâzım İkramiye çifte maaş vurmasın Yavrusuna umut hayal kurmasın Sofrasında kara zeytin durmasın Tecereden yağlar zılması lâzım İşine gelince kanki olunur Başkası olunca kılıf bulunur Didik didik tüm değerler yolunur Milli duyguların ölmesi lâzım Gün aşırı zam çok te-ve duyurmaz Togg kuyrukları var karın doyurmaz Yüce Hak şükret der zındık buyurmaz Çalıp çırpmak serbest yolması lâzım İttifaklar birbiriyle dalaşır Bu yangına insanımız alışır Her tarafta fabrikalar çalışır Yoksulluğu varlık silmesi lâzım Padişahım sen çok yaşa hep deriz Haksızlık kokuyor bu nasıl pehriz "Devlet malı deniz yemeyen keriz" Uzun eller cebi dolması lâzım Asrın felaketi yaşasak ta biz Bu enkazı yükü taşısak ta biz Kendi kendimizi kaşısak ta biz Alevi Sünniyi bölmesi lâzım Bir düzüne vaat altın tepside İftar sofrasında çalar sipside Memleket aşkıyla yanmış hepside Kasaba köy şehre dalması lâzım Sofrandan gidene çıkmıyor gıkın Zıkkımın kökünü yiyerek tıkın Yetmişli seksenli yıllara bakın Korkuyu içine salması lâzım Garibanlar kuru yavan yemeli Yeter artık söz Milletin demeli Nedir şu aç gözlülerin emeli? Yakut Gümüş Altın Elması lâzım Kim gelirse gelsin bi cacık olmaz Kul hakkını yiyen yanına kalmaz Oyunlara gelir halâ ders almaz Toplama çıkarma bilmesi lâzım Üç hilâl batınca sustu efeler A’dan ze’ye iflas etmiş büfeler Aklı olan kalmadı mı sofiler? Kurtuluş namazı kılması lâzım Resuli bekle gör on dört mayısı Koca köyün var ya iki dayısı Bundan iyisimi Şamda kayısı Mustafa Kemâller olması lâzım ........24.04.2023 Resul Civcik-Ayrancı/Karaman Fotoğraf;Anonim Şiirimi Okuyup Hisseden Gönül Dostlarıma Selâm olsun |
Yelken direğinde bal kaymak yer
Elbet bu buhran bir gün biter
Deveye diken batması lazım.
Kalemin daim yazsın Üstadım mükemmeldi saygı ve selamlarımı sunarım.