Alçak ruhlu olanlar para arar, yüksek ruhlu olanlar ise saadet arar. ostrovski
Rızalık Yolu İnsan-ı Kâmil’e Seyrü Sülûk Ve Mârifettulaha Erme
İnsanın içsel dönüşümünü bir köpek metaforu üzerinden anlatan tasavvufî bir seyrü sülûk risalesidir. Kümese girip tavukları yiyen köpeğin hikâyesi, bilinçsizlikten farkındalığa, suçtan telafiye uzanan...
49. Bölüm

Küresel Bir Etik İlke Olarak Rızalık: Alevi-Bektaşi Öğretisi ve Bahâî İnancı Bağlamında Karşılaştırmalı Bir Analiz

24 Okuyucu
0 Beğeni
0 Yorum
Öz: Bu çalışma, Alevi-Bektaşi geleneğinin merkezinde yer alan "Rızalık" (karşılıklı razı olma) kavramını, 19. yüzyılda ortaya çıkan ve dinlerin birliği ile insanlığın tek bir ailesi olduğu prensibini temel alan Bahâî Dini ile karşılaştırmalı olarak incelemeyi amaçlamaktadır. Her iki gelenek de, bireysel ve toplumsal dönüşüm için benzer etik ve manevi ilkeleri vurgular: özeleştiri, sorumluluk, adalet, telafi ve toplumsal uyum. Bu makale, "eline, beline, diline sahip ol" gibi Alevi ahlak kurallarının, Bahâî öğretilerindeki "kötü söz söylememek" ve "iffet" gibi emirlerle olan paralelliklerini ortaya koyacaktır. Aynı şekilde, Alevilikteki "rızalık alma" ve "tazmin etme" süreci, Bahâîlik'teki "dünyanın yeniden düzenlenmesi" ve "insanlığın birliği" idealine giden yolda temel bir adım olarak yorumlanacaktır. Çalışma, bu iki görünüşte farklı ancak derinde bağlantılı olan geleneğin, küresel bir etik ve barış kültürü inşasına nasıl katkıda bulunabileceğini araştırmaktadır.

Anahtar Kelimeler: Rızalık, Alevilik, Bektaşilik, Bahâîlik, Karşılaştırmalı Dinler, Etik, İnsanlığın Birliği, Tazmin, Özeleştiri.

Giriş

Dinler tarihi, insanın manevi arayışının farklı kültürel ve tarihsel bağlamlarda benzer temalarla tezahür ettiğine dair sayısız örnekle doludur. Anadolu’nun bâtıni (ezoterik) İslam yorumu olan Alevilik-Bektaşilik ile modern çağda ortaya çıkan evrenselci bir din olan Bahâîlik, bu anlamda karşılaştırmalı bir inceleme için son derece verimli bir alan sunar. Her ikisi de katı dogmalardan ziyade ahlaki erdemi, toplumsal adaleti ve insanın içsel olgunlaşma sürecini merkeze alır. Bu çalışma, Alevi-Bektaşi metinlerinde sıkça vurgulanan "Rızalık Yolu" ile Bahâîlik’in "İnsanlığın Birliği" idealini bir araya getirerek, her iki geleneğin de paylaştığı evrensel etik ilkeleri ortaya çıkarmayı hedeflemektedir.

1. Bölüm: Temel Ahlaki İlkelerin Karşılaştırılması

A. Eline, Beline, Diline Sahip Olmak (Alevi-Bektaşilik):
Bu üçlü kural, bireyin eylem, cinsellik ve söz üzerindeki mutlak hakimiyetini simgeler. "Koymadığını alma" ilkesi helal kazancı, "yanlış yatakta uyuma" iffeti, "görmediğini söyleme" ise doğruluğu ve dedikodudan kaçınmayı emreder.

B. Bahâî Öğretilerinde Paralel Emirler:
Bahâîlik, insan karakterinin arındırılmasına büyük önem verir. Bahâullâh'ın (Bahâîliğin kurucusu) eserlerinde sıkça geçen bazı emirler doğrudan paralellik gösterir:

Dilinin Düzgün Olması: "Ey insanoğulları! Sizlere tavsiyem: Kötü söz söylemeyiniz." (Bahâullâh, Saklı Sözler). Bu, "diline sahip ol" ve "yanlış söz söyleme" ile birebir örtüşür.

İffet: Bahâî öğretisi, cinsel ilişkinin yalnızca evlilik bağı içinde yaşanmasını emrederek "beline sahip ol" ilkesini yansıtır.

Dürüstlük ve Güvenilirlik: Ticari ve sosyal hayatta mutlak dürüstlük Bahâîliğin temel taşıdır. Bu, "eline sahip ol" ve "elini yanlış cebe atma" ilkesiyle uyumludur.

2. Bölüm: Sorumluluk, Özeleştiri ve İnsanlık Mertebeleri

A. Alevi-Bektaşi Perspektifi: Özünü Yoklamak
Metindeki "Ayağına taş dolansa suç taşta mı sende mi?" sorusu, sorumluluğun dışsallaştırılmaması gerektiğinin altını çizer. "Arif olan özünü yoklar, cahiller kendini aklar" düsturu, bir bilgelik hiyerarşisi çizer. İnsan-ı kâmil, kusurunu bulur, mazlumun zararını tazmin eder ve rızalık yoluna girer.

B. Bahâî Perspektifi: Kendini Bilme ve İlerleme
Bahâîlik, insanın sürekli bir manevi ve ahlaki ilerleme (terakki) içinde olması gerektiğini vurgular. Her gün, Bahâullâh'ın Saklı Sözler'inde yazdığı gibi, "kendi nefsinin hesapçısı" olmak esastır. Bu, Alevilikteki "özünü yoklama" ve "muhasebe" pratiği ile doğrudan örtüşen bir içsel sorgulama sürecidir. Cahilin kendini aklaması, Bahâî terminolojisinde "benlik ve tutkuların peşinden gitmek" olarak tanımlanır ve manevi gelişimin önündeki en büyük engel olarak görülür.

3. Bölüm: Rızalık ve İnsanlığın Birliği: Nihai Hedefler

A. Alevi-Bektaşilikte Rızalık Yolu:
Rızalık, sadece bir "özür dileme" değil, aktif bir telafi (tazmin) ve toplumsal barışı inşa etme sürecidir. "Yıktığını yap, ağlattığını güldür" emri, bu süreci somutlaştırır. Bu, mikro düzeyde (bireyler ve topluluklar arasında) adaleti ve uyumu sağlayan bir mekanizmadır.

B. Bahâîlikte Dünya Barışı ve İnsanlığın Birliği:
Bahâîlik, rızalık kavramını küresel bir ölçeğe taşır. Temel hedefi, tüm ırkların, milletlerin ve dinlerin barış ve adalet içinde bir arada yaşadığı bir dünya medeniyeti kurmaktır. Bu makro düzeydeki "rızalık", ancak her bir bireyin mikro düzeyde adil, dürüst ve uzlaşmacı olmasıyla (yani Alevi tabiriyle "rızalık yolunda" yürümesiyle) mümkün olabilir. Bahâullâh, "Dünya tek bir vatan ve insanlar onun vatandaşlarıdır" der. Bu, tüm insanlık ailesi içinde bir "rızalık hali"ni tasvir eder.

4. Bölüm: Ortak Bir Teolojik Zemin: Dinlerin Birliği ve Eleştirel Akıl

A. "Allah'ı İnsan Yarattı Bakışıyla Bak":
Bu radikal Alevi-Bektaşi ifadesi, insanın Tanrı'yı kendi sınırlı zihni ve kültürel bağlamı içinde yorumladığını ima eder. Bu, dogmatik ve katı din anlayışlarına bir eleştiridir.

B. Bahâîlikte Dinlerin Tekliği (Progressive Revelation):
Bahâîlik, tüm büyük dinlerin aynı tek Tanrı'dan geldiğini ve insanlığın manevi eğitiminde ardışık aşamalar olduğunu öğretir. Her din, içinde doğduğu toplumun kapasitesine ve ihtiyacına göre şekillenmiştir. Bu, "Allah'ı insan yarattı bakışı" ifadesiyle paralel bir fikirdir: İnsan, Tanrı'nın mesajını her zaman kendi tarihsel koşulları içinde "yaratmış" (yorumlamış) ve bazen onun özünü çarpıtmıştır. Bahâîlik, bu nedenle, dinleri eleştirel bir akılla incelemeyi ve onların evrensel ahlaki özünü bulmayı teşvik eder – tıpkı metnin sonundaki "incele, analiz sentez çözümleme yap" çağrısı gibi.

Sonuç

Alevi-Bektaşi "Rızalık" kavramı ile Bahâî "İnsanlığın Birliği" ideali, farklı terminolojilere sahip olsalar da aynı manevi ve etik temelleri paylaşırlar. Her iki gelenek de:

Bireysel ahlakı (eline, beline, diline sahip olmak) toplumsal barışın vazgeçilmez ön koşulu olarak görür.

Özeleştiriyi ve sorumluluk almayı manevi olgunlaşmanın anahtarı sayar.

Adaleti, sadece cezalandırma değil, aktif olarak telafi etme ve onarma süreci olarak kabul eder.

Nihai hedefi, mikro ve makro düzeyde uyum (rızalık) ve barış içinde bir toplum inşa etmek olarak belirler.

Dogmatik dini yorumları reddeder ve eleştirel aklı, dinin özünü anlamak için gerekli bir araç olarak görür.

Bu karşılaştırmalı analiz, görünüşte farklı dinî geleneklerin, insanlığın ortak iyiliği için nasıl benzer ve tamamlayıcı bir etik vizyon sunabileceğini göstermektedir. "Rızalık" ilkesi, yalnızca yerel bir inanç unsuru değil, küresel bir barış kültürüne katkıda bulunabilecek evrensel bir değerdir.

Kaynakça (Örnek)

Alevi-Bektaşi Kaynakları:

Buyruk (Şeyh Safi Buyruğu veya İmam Cafer Buyruğu).

Ocak, Ahmet Yaşar. Babailer İsyanı: Aleviliğin Tarihsel Altyapısı. Dergah Yayınları.

Melikoff, Irene. Uyur İdik Uyardılar: Alevilik-Bektaşilik Araştırmaları. Demos Yayınları.

Bahâî Kaynakları:

Bahâullâh. Saklı Sözler (Kitáb-i-Íqán ve diğer eserlerle birlikte temel metin).

‘Abdu’l-Bahâ. İnsanlığın Birliği Üzerine Sohbetler.

Esslemont, J.E. Bahâullâh ve Yeni Çağ (Bahâî öğretisine giriş niteliğindeki standart referans kitap).

Karşılaştırmalı Din ve Etik Çalışmaları:

Smith, Huston. Dünyanın Dinleri. (Dinlerin özüne dair klasik bir çalışma).

Hick, John. Philosophy of Religion. (Dinlerin çoğulcu yorumu üzerine).

Küng, Hans. Global Etik Projesi. (Farklı geleneklerdeki evrensel etik ilkeler üzerine).
Yorum Yapın
Yorum yapabilmeniz için üye olmalısınız.
Yorumlar
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL