Rızalık Yolu İnsan-ı Kâmil’e Seyrü Sülûk Ve Mârifettulaha Erme
İnsanın içsel dönüşümünü bir köpek metaforu üzerinden anlatan tasavvufî bir seyrü sülûk risalesidir. Kümese girip tavukları yiyen köpeğin hikâyesi, bilinçsizlikten farkındalığa, suçtan telafiye uzanan...
Öz: Bu çalışma, Anadolu Alevi-Bektaşi geleneğinin merkezinde yer alan "rızalık" kavramını, Hristiyanlığın kutsal metinleri olan Eski ve Yeni Ahit'teki benzer etik ve teolojik temalarla karşılaştırmalı olarak incelemeyi amaçlamaktadır. Çalışma, "eline, beline, diline sahip ol" ilkesiyle somutlaşan temel ahlaki duruşun, "ayaklara dolanan taş" metaforuyla anlatılan bireysel sorumluluk bilincinin ve nihayetinde "yıktığını yap, ağlattığını güldür" emriyle ifade edilen aktif telafi (tazmin) ve uzlaşma (rızalık) mekanizmasının, İncil metinlerinde de benzer bir insan olma ve olgunlaşma (kâmil insan / yeniden doğuş) felsefesinin parçası olduğunu ortaya koymaktadır. Makale, bu iki farklı geleneğin, insanın hatasını nasıl telafi edebileceğine ve toplumsal barışı (rızalığı) nasıl inşa edebileceğine dair evrensel sayılabilecek bir etik çerçeve sunduğunu savunmaktadır.
Anahtar Kelimeler: Alevilik, Bektaşilik, Rızalık, Tazmin, İnsan-ı Kâmil, İncil, Yeni Ahit, Eski Ahit, Etik, Uzlaşma, Zakkay.
Giriş
Dinler ve inanç sistemleri, genellikle birbirlerinden farklı ritüeller ve doktrinlerle tanımlanır. Ancak, temel etik öğretiler ve insan olma halleri üzerine yaptıkları vurgu, onları birbirine yakınlaştıran ortak bir zemin sunar. Bu çalışma, Alevi-Bektaşi geleneğinin "rızalık" kavramı ile Hristiyan metinlerindeki "uzlaşma" (reconciliation) ve "tövbe" (repentance) kavramları arasındaki kesişimleri analiz edecektir. Her iki gelenek de, hatanın sadece içsel bir pişmanlıkla değil, dışsal ve somut bir telafi eylemiyle düzeltilmesi gerektiğini vurgular.
1. Bölüm: Temel Ahlaki İlkelerin Mukayesesi
A. Alevi-Bektaşi Geleneği:
Eline Sahip Olmak: "Koymadığını alma" ilkesi, mülkiyet hakkına ve helal kazanca vurgu yapar.
Diline Sahip Olmak: "Görmediğini söyleme, incinsen de incitme" ilkesi, yalandan, iftiradan ve kötülüğe kötülükle karşılık vermekten kaçınmayı öğütler.
B. Hristiyan Metinlerindeki Karşılıklar:
Eski Ahit: "Çalmayacaksın" (Çıkış 20:15) ve "Komşuna karşı yalan yere şahitlik etmeyeceksin" (Çıkış 20:16) şeklindeki On Emir, Alevi-Bektaşi ilkeleriyle doğrudan örtüşür.
Yeni Ahit: İsa, içsel niyete daha fazla vurgu yapar: "Nefsinin arzusuna bakarak bir kadına şehvetle bakan her adam, yüreğinde zaten onunla zina etmiştir" (Matta 5:28). Bu, "yanlış yatakta uyuma" yasağının içselleştirilmiş bir yorumu gibidir. Ayrıca, "Sana vuran sağ yanağına, ötekini de çevir" (Matta 5:39) öğretisi, "incinsen de incitme" ilkesiyle birebir paraleldir.
2. Bölüm: Sorumluluğun Dışsallaştırılmaması: "Ayağına Taş Dolansa"
A. Alevi-Bektaşi Geleneği:
"Ayağına taş dolansa suç taşta mı sende mi?" sorusu, kaderciliği reddeder ve bireyi eylemlerinin sonuçlarından sorumlu tutar.
"Arif olan özünü yoklar, cahiller kendini aklar" ifadesi, özeleştiriyi bir erdem, kendini aklamayı ise cehaletin göstergesi sayar.
B. Hristiyan Metinlerindeki Karşılıklar:
Bu, Eski Ahit'teki "Babalar koruk yedi, çocukların dişleri kamaştı" (Hezekiel 18:2) atasözünün reddine benzer. Hezekiel peygamber, bu kaderci anlayışı eleştirir ve "Can günah işleyen, o ölecektir. Oğul babanın suçundan sorumlu tutulamaz" (Hezekiel 18:20) diyerek bireysel sorumluluğu vurgular.
Yeni Ahit'te Vaftizci Yahya ve İsa, insanları "tövbe etmeye" çağırır (Matta 3:2, 4:17). Tövbe (Yunanca: metanoia), zihniyetin değişmesi ve dönüşmesi anlamına gelir; bu da ancak kişinin önce kendi kusurunu kabul etmesiyle (özünü yoklamasıyla) mümkündür.
3. Bölüm: Rızalık Yolu: Telafi (Tazmin) ve Uzlaşma
Bu, makalenin kalbini oluşturan bölümdür. Alevi-Bektaşi metninde insan-ı kâmil olmanın yolu, hatanın somut olarak telafi edilmesi ve mağdurun rızasının (gönlünün) alınmasıdır.
A. Alevi-Bektaşi Örneği: "Kümesteki Tavuklar"
Metafor, üç aşamalı bir olgunlaşma sürecini anlatır:
Cahil/Hayvani Hal: Köpek, yaptığının farkında değildir.
Farkındalık: İnsan, yaptığının kötü olduğunu anlar (sûrette insan).
Olgunluk (İnsan-ı Kâmil): İnsan, yediği tavukların parasını öder (maddi tazmin) ve mağdurun rızasını alır (manevi tazmin). Rızalık olmadan kâmil insan olunamaz.
B. İncil'deki Mükemmel Karşılık: "Zakkay Örneği" (Luka 19:1-10)
İsa'nın çağdaşı Zakkay, bir vergi memurudur (o dönemde halkı soymakla eşdeğer bir meslek). İsa ile karşılaşması, onun içinde bir dönüşüm başlatır.
"İşte, ya Rab, malımın yarısını yoksullara veriyorum; ve bir kimseden bir şey zorla almış isem, onu dört katı ile geri veriyorum." (Luka 19:8)
Zakkay'ın eylemleri:
Maddi Tazmin: "Dört katı ile geri vermek", Eski Ahit hukukundaki (Çıkış 22:1) cezai tazminat hükmünü bile aşan, son derece somut ve fazlasıyla bir telafidir.
Manevi Tazmin/Sosyal Adalet: "Malımın yarısını yoksullara vermek", toplumsal düzeyde bir rızalık arayışıdır.
"İsa ona dedi: Bugün bu eve kurtuluş geldi. Çünkü bu da İbrahim'in oğludur." (Luka 19:9) İsa, Zakkay'ın bu somut telafi eylemini, onun kurtuluşunun (ruhsal olgunlaşmasının) kanıtı olarak görür. Tıpkı tavukların parasını ödeyen kişinin insan-ı kâmil mertebesine erişmesi gibi.
Sonuç ve Değerlendirme
Alevi-Bektaşi geleneğindeki "rızalık" ve Hristiyan metinlerindeki "tövbe ve uzlaşma" kavramları, dikkat çekici benzerlikler taşımaktadır. Her iki gelenek de:
Temel ahlaki yasaklarda (elle, dille, cinsellikle ilgili) ortak bir zemine sahiptir.
Bireysel sorumluluğu merkeze alır ve suçu dış faktörlere atmaya (kaderciliğe) izin vermez.
En önemlisi, hatanın düzeltilmesini, sadece içsel bir pişmanlık duygusuna değil, somut, aktif, hatta fazlasıyla bir telafi eylemine (tazminata) bağlar.
Nihai hedef, mağdurla ve toplumla uzlaşmış (rıza almış) bir halde, olgun bir insan (insan-ı kâmil) olarak yaşamaktır.
Zakkay örneği, İncil metinlerinin, Alevi-Bektaşi "tavuk" metaforundaki felsefeyi neredeyse birebir doğrulayan bir anlatı sunması açısından son derece çarpıcıdır. Bu karşılaştırma, farklı din ve kültürlerin, insanlığın ortak ahlaki arayışına nasıl benzer yanıtlar verdiğini göstermekte ve evrensel bir etik dilin mümkün olduğuna işaret etmektedir.
Kaynakça
Birincil Kaynaklar:
Buyruk (Şeyh Safi Buyruğu veya İmcafer Buyruğu).
Kitab-ı Mukaddes (Kutsal Kitap). Eski ve Yeni Ahit. Mevcut çeşitli Türkçe çeviriler (örneğin, Kitabı Mukaddes Şirketi veya Yeni Yaşam Yayınları çevirileri).
İkincil Kaynaklar (Akademik):
Ocak, Ahmet Yaşar. Babailer İsyanı: Aleviliğin Tarihsel Altyapısı. Dergah Yayınları.
Keener, Craig S. The IVP Bible Background Commentary: New Testament. InterVarsity Press. (Zakkay'ın tarihsel ve sosyal arka planını anlamak için).
Wright, N.T. Simply Jesus: A New Vision of Who He Was, What He Did, and Why He Matters. HarperOne. (İsa'nın tövbe ve uzlaşma öğretisini bağlamsal olarak anlamak için).
Türkçe Kaynaklar:
Öztürk, Mustafa. Kur'an ve İncil Üzerine Düşünceler. Ankara Okulu Yayınları. (Karşılaştırmalı çalışma için).
Şimşek, Mehmet. Luka İncili. Yeni Yaşam Yayınları. (Zakkay anlatımının detaylı bir yorumu için).
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.