3. Konuşan Ağaç ve Sırrı 🌳 whispered
Ormanın derinliklerinde, yaprakları her mevsim en parlak yeşil kalan Bilge Çınar adında devasa bir ağaç yaşarmış. Bu ağaç konuşurmuş, ama sadece çok meraklı ve sessiz olmayı bilen çocuklarla konuşurmuş. Gürültücü ve aceleci çocuklar onu asla duyamazmış.
Elif, maceralara ve bilmecelere bayılan küçük bir kızmış. Bilge Çınar'ın varlığını duyunca hemen yanına gitmiş. Günlerce ağacın dibinde oturup, sadece dinlemiş. Ne oynamış, ne şarkı söylemiş, sadece rüzgarın fısıltısını ve yaprakların dansını izlemiş. O kadar sessizmiş ki, etrafındaki karıncalar bile onu fark etmemiş.
Üçüncü günün sonunda, Çınar Ağacı kalın ve huzur dolu bir sesle, "Merhaba Elif, seni dinlediğin için tebrik ederim," demiş.
Elif şaşkınlıkla, "Söyleyin Bilge Çınar, sırrınız nedir? Neden sadece ben sizi duyabiliyorum?" diye sormuş.
Çınar Ağacı tüm dallarıyla hafifçe sallanarak gülümsemiş. "Sırrım, aslında senin sırrın Elif. Etrafındaki en küçük sesleri duyabilme yeteneğin. İnsanlar o kadar çok konuşur ve acele eder ki, dinlemeyi unuturlar. Oysa dünya, bir kelebeğin kanat çırpışından, toprağın nefes alışına kadar her an bize bir şeyler anlatır. Sen dinlemeye zaman ayırıyorsun."
Bilge Çınar, Elif’e toprağın altındaki suyun şarkısını, karıncanın yürüyüş sesini ve çiçeklerin birbirine ne söylediğini öğretmiş. Elif, o günden sonra dünyanın bir büyük ve sihirli kütüphane olduğunu ve sadece dinlemeyi bilenlerin bu kütüphanenin sonsuz sırlarını çözebileceğini anlamış.