Allahın elçisi insanlığın son peygamberi Hz Muhammed hayatını okudukça aradıkça buldukça islam peygamberine saygım hayranlığım büsbütün arttı
Suat Yalaz
İnsan Hz Muhammedin hayatını ne kadar çok anlatmaya çalışsa söyleyeceği kelime o kadar yetersiz ve kafiyesiz kalıyor biz ona salavat eder dua eder o büyüklüğü anlatırken yetersiz ve aciz kaldığımızı kendimize itiraf ederiz sözüme Allah Tealanın en güzel isimleri ile başlar beni ve insanları başarılı kılan Allah Tealaya hamdeder peygamberimiz Sav gibi her adım atışımda Allahın izzetli dergâhına sığınır kul kulun duası ile yükselir bende dua eder dua bekler okuyana saygılar hürmetler ederim kalbinizde bir tebessüm oluşturabildiysem ne mutlu bana Hz Muhammedi anlatmak isterken o büyüklüğü yüceliği anlamakta aciz kaldım batılı Hiristiyan alimler o Allah Tealanın kaleminden dökülen sonsuz nur sayesinde çoğu kez din değiştirip tevhid akidesi islamiyetin kanatları altına girmiştir "O en güzel en nadide insan, Rahmanın da habibidir o Habib kulu"(Sinan Karakaş)"Hz Muhammed insanlara duyurduğu bildirdiği islam dini Allahın gösterdiği yolda ilerlemek için bilmenin öğrenmenin çalışmanın sevabını gerekliliğini Kuraanda binlerce kez bizlere duyurmuş buyurmuştur"(Suat Yalaz) Ey Yüce Allahım bize hadisleri ile güzelliği duyuran Yaşadığı Kuraan ile bizlere bereket katan Peygamberimize ailesi ehlibeyti ve sahabelerine Rahmet eyle onların bereketini arttır inşAllah Amin
6.yy da Asya ve Afrika kıtaları arasında şıkışıp kalmış bitmez tükenmez kum çölleri ile kaplı uygarlıktan uzak Arap kabilelerinin yaşam savaşı verdiği Arap yarım adası topraklarını çok az kişi bilirdi
Suat Yalaz
Arap yarım adası Arabistan olarakta bilinir İslam medeniyetinin dünyaya yayılıp tevhid akidesinin dünyayı nur ile aydınlattığı bu topraklarda yaşayanlar en çok Arap ve Müslüman kökenlidir "Arifler daima huzur içindedir"diyen Arap insanı bu bölgede göçebe olarak yaşamış Atları ve develeri ile sıcak çöllerde kurulan pek çok çadır uygarlığa uzak kalmıştır fakat Hicaz bölgesi ile yemen de nice büyük uygarlıklar kurulmuştur bu uygarlıklardan biriside Kuraanda pek çok sure ve ayette adı geçen Saba Melikesi Belkısın ülkesi idi "Neml / 23. Ayet Sebe’lilere hükümdar bir kadın buldum ki, kendisine her güzel şeyden bir nasip verilmiş; onun büyük bir tahtı ve pek güçlü bir yönetimi var.”fakat pek çok inkarcı kavim gibi onlarda nefislerine yenildi o kavim Allahı bırakıp güneşe secde ettiler şeytan onlara amellerini süslü gösterdi ve en sonunda helâk oldular Arap toprakları ise yılın on ayında yağmur almayan kurak bir bölgeydi fakat Neml / 31. Ayette de("Bana karşı büyüklük taslamayın; derhal müslüman olup huzuruma gelin" )bildirdiği gibi Müslüman olup omuz hizasında tek saf olanlar hidayete kavuşurken nimeti inkâr edenler Arim selleri ile boğulacaklardır
Mekke şehri Arap yarımadasının gün batısında Hicaz denilen bölgede bulunur bu çok eski şehir Hazreti Muhammed peygamberimizin atalarından Kuseyr tarafından kurulmuştur
Suat Yalaz
Gerçek ve Hakiki manada getirdiği iman ve inanç sayesinde şehirlerimizi birer ibadet merkezi yapan ve öğrettiği Hadisler ile günümüze anlam katan peygamberimize salat ve selam olsun inşAllah peygamberimizi doğduğu topraklar bir vakitlerin cahiliyetin ana merkezi idi bugünün toplum ve yaşamından pek bir farkı yoktu kimi paraya tapar kimi makama secde eder insanlar eşyalarına yapışarak kendilerinin topraktan yaratıldığını ve bir gün her şeyin Rabbimize döndürüleceğini unuturlardı sarayda yaşayan saray ehilleri koltuklarına tutunur yerini evladına ve nesline dahi bırakmak istemezdi kız evlatları içeri kapatılır üstüne kilit vurulur bazende tek bir söz linç edilmeye yeterdi Peygamberimiz SAV in "Ne güzel bir memleketsin, benim için ne kadar da sevimlisin!"buyurduğu Mekkede Hz İbrahimin yükselttiği Kâbe putlar ile doldurulmuştu peygamberimizin soylu 4.kuşak dedesi Kusay bin Kilab ise böyle bir şirk çağında kendi kavminin başkanlığını yapmış Arap yarımadasında ilk meclisi kurmuştur bu seçkin ve mütevazi insanıda dualarla analım herkesin birbirinden kaçtığı zamanlarda insanlara uzanan eller daima hatırlanır
Şöyle ki:) Allah’dan başkasına kulluk etmeyin. Ben size O’nun tarafından müjde vermek ve uyarmak için gönderilmiş gerçek bir peygamberim.
Hud Suresi
Arap halkının çoğu göçebe idi nerede Bir yeşillik varsa orada konaklar Ey tanrıların tanrısı işte adağım yerine getiriyorum diyerek lat uzza ve menat gibi putlara deve koyun adarlardı oysaki insanların tek bir Hakka bağlanmaları sadece Rahman ve Rahim olan Allahın ismiyle nefes alıp vermeleri nefes almaları gerekirdi Cenabı Hak tarafından yükseltilen Kâbe binlerce putla doluydu bugünde ne yazıkki insanın nefsi bir puthanedir ve her insanın zikirle besmele ile bu putları kırması gerekir Ateş mutlaka İbrahim olup putları kıranlar için Enbiyâ Suresi 69. Ayette “Ey ateş! İbrahim’e karşı serin ve selamet ol!” emri ile hareket eder para makam bunlar hepsi Çılgın ateş yığınlarıdır Allah Tealanın emri ise ferahlatıcı bir havuz başıdır söze Rahman ve Rahim olan Allah Tealanın zikri ile başlayan insan zalimlerin tuzaklarını boşa çıkartacaktır inşAllah "Şüphesiz âlemlere bereket kaynağı olarak insanlar için kurulan ilk ev -mâbed- Mekke'deki -Kâbe-'dir (Âl-i İmrân 3/96)en kutsal ev en temiz ve bereketli şehir Mekkede Hz İbrahim Allahın emri ve hidayeti sayesinde Kâbeyi inşa etmiş fakat Kâbe zillete uğrayıp nimetten nasip almayan müşriklerce talan edilmişti insanlar tevhid ışığını o mübarek ve ay yüzlü gül Resulü bekliyordu Allah Teâla gül yüzlü mübarek Hz Muhammed SAV den ayırmasın ümmeti Muhammedi Amin
Yeryüzünde insanlar için yapılan ilk mâbed, bütün insanlık için bir bereket kaynağı, bir hidâyet rehberi ve bir yönelme merkezi olan Mekke’deki Kâbe’dir.
İslâmdan önce Araçların en büyük düşmanı Afrika ile Arap Yarımadasında toprakları olan Hint okyanusuna bağlı kızıldenizde yaşayan Habeşlilerdi kızıldeniz mercan kayalıkları ile meşhurdu bu yüzden şap denizi olarakta adlandırılırdı Habeşliler Arabistanın en verimli topraklarından biri olan yemeni ele geçirmek için nice savaşlar yapmışlar o çağda 3 büyük güç sürekli savaşmıştır bu savaşlar genellikle Bizans Habeş vede iranın persli kavimleri arasında yaşanmıştır Hz İbrahim tarafından yeniden kurulan Mekke şehri hem önemli bir ticaret bölgesi hem de Hz ibrahim Hz Adem gibi pek çok peygamberin yaşadığı kutsal bir şehirdi yeryüzünde ilk mabedin inşa edildiği Mekke bir hidayet kıble ve uyanış merkeziydi beytullah Allahın evi için nice şiirler kasideler yazılmıştı şair Cengiz Numanoğlu"Bedenim Kâbe'den uzakta amma; Gönlümü bıraktım... Beytullah'ta ben..."diyerek tarif ettiği Mekke topraklarına Araplar yerleşmeye çekinirken peygamberimizin dedesi Kusayın cesaretlendirmesi ve ilk ağacı kesmesi ile Arap toplumları yerleşmeye başlar Kusay Efendimiz SAV in 4.kuşak dedesi ve Mekkenin ilk başkanlarındandır Abdulmuttalibinde dedelerindendir bu korkusuz yiğit ve cengâver savaşçı ilk cumhuriyet ve en uygar rejim olan demokrasi bu devirde başlar
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla. Rabbin fil sahiplerine neler etti, Onların kötü planlarını boşa çıkarmadı mı? Onların üstüne sürü sürü kuşlar gönderdi Allah onları yenilip çiğnenmiş ekine çevirdi.
Fil suresi
Kureyşin ulusu Abdulmuttalib ve onun mübarek seçili kavminin soyu Hz ibrahime dayanır ıraktan geldiklerine inanılırdı Kureyş kavmine güven duyulurdu her ne kadar peygamberimizle ilk savaşan kendi kavmi olsada Hz isa incilde şöyle der "Her peygamber ilk önce kendi halkı ve kavmi ile savaşır" peygamberler insanları birbirinden ayırmak için gönderilmiştir diye söyler Hz isa çünkü peygamber sözü Allahtan gelen ayettir gökyüzündeki o davet saati yaklaşınca iman ettikki haklı olanla haksız olan kuzu olanla kurt olan mutlaka ayrılacaktır Kuraanda anlatılan kıssalardan en önemliside Fil suresidir Abdulmuttalib ben koyunlarımı korurum Allah Teâla ise kendi yükselttiğini mülkünü ve Kabeyi korur zaten insanoğlu kendini bilir Rabbini bilir Rabbini bilen ise ebrehelerin karşısında her zaman galip olur zafer kazanır Ebreheler ve nice zalimler perdeliler istila ordularıyla doğu Türkistan'da Filistin Gazze gibi nice mümin ülkede filleri ve tankları ile mülkleri insanları yağma etseler her müminin gönlü Kâbe gibidir kâbe ise kıbledir o Kabeyi koruyan Yüce Allah elbette fillere iman ettirecek inkâr edenleri firavun nemrut ve de Ebu Cehiller gibi helâk edecektir Allah Teâla Cihadımızı mübarek müminleri galip eylesin inşAllah
Sen onlara sırf Allah’ın lütfettiği merhamet sayesinde yumuşak davrandın. Eğer kaba, katı kalpli olsaydın, hiç şüphesiz etrafından dağılır giderlerdi.
Âl-i İmrân Suresi - 159
Mekke derin uykudaydı insanları gafletten uyandıracak o Rahmet ve şefkat peygamberini bekliyordu Necmettin Erbakan hocanın dediği gibi"Bir çiçekle bahar olmaz Ama her bahar bir çiçekle başlar!"peygamber efendimizde gelişiyle birlikte bir bahçıvan gibi en güzel tohumu en güzel bahçeye ekecek ve o en güzel meyveyi hasat edecekti Allah Teala her insanı elinde bir tohumla gönderir bu sürgün ülkeye kimisine dünya bir cennet misali görülürken dünya yaptıklarımızın yansıması her tohum bir ayettir en güzel yer ise gönüllerimizdir işte peygamber efendimiz SAV Kuraandada bildirildiği gibi Allahın merhameti şefkati ve yaşayan bir Kuraan olduğu için nice ibret tohum ekmişti insanların gönüllerine o Af peygamberinin doğum anında Hz Amine nur topu gibi bir evlât dünyaya getirmiş torunu Efendimiz SAV i kucağına alan Abdulmuttalib torunuma Muhammed adını verdim bu isim çok övülmüş anlamına gelir diyordu peygamberimizin doğuşu ile batılın ateşi sönmüş göllerin suları çekilmiştir Ya Rab ne güzel bir geceydi o gece Hz İsanın dediği gibi Tanrının Allah Tealânın adıyla gelene övgüler olsun her çocuk mübarektir binlerce şükretsek azdır sana Ey Yüceler Yücesi Rabbim gelişiyle bizlere baharı getiren ve batılın yanan ateşlerini söndürüp Mekke sokaklarını nurlandıran Hz Muhammede selam ve salavat olsun
Ben Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’i Bir kişinin yiyeceği iki kişiye, iki kişinin yiyeceği dört kişiye, dört kişinin yiyeceği de sekiz kişiye yeter” buyururken işittim.
Peygamberimiz doğduğu o Mübarek Mekke toprakları için Gazali ihya kitabında şöyle der " Mekke'den ayrılınca insan Kabe'ye karşı olan özlemi kabarır ve ikinci kez ziyaret etmesine vesile teşkil eder. Çünkü Allah Teala, Kabe'yi insanlar için dönüş yeri ve emniyet merkezi kılmıştır" Abdulmuttalib Mekke şehrinin ulularından olmasına rağmen parayla makamla ilgi ve alâkâ duymamıştır o devirlerde kadınlar anne sütü ile yeterince beslenemeyen insanlar için süt annelik yaparlardı peygamberimiz mübarek annesi Hz Amine tarafından süt ile yeterince beslenemeyince Abdulmuttalib Halime hatun ile tanışarak ona süt annelik teklif etmiştir peygamberimizin süt annesi Halime der ki "Muhammedi bağrıma basar basmaz göğüslerimin gerildiğini memelerimin süt dolduğunu hissettim onun sayesinde kendi çoçuğumda doyasıya süt emdi ilk kez"hiç şüphesiz bu Allahın her peygamberine ikram ettiği bir hidayetti Hz Musa ayağını yere bastığı zaman su çıkar Hz Süleyman ve Hz İsa ise o iman sayesinde rüzgârlara hükmederdi yine peygamberimiz her sofraya otururken şükreder ve yemekler bereketlenirdi bir kişinin yemeği on beş kişiye yeter ve sofradan hasmdedilerek kalkılırdı bugün ise besmele ile oturup şükrederek kalkmak unuttuğumuz sünneti şerifelerdendir inşAllah tekrar hatırlarız
Amerikalı Prof. Bosworth Smith şöyle demiştir: Hz. Muhammed’in bütün vasıflarını ve kahramanlıkları insanların en büyüğü ve en yücesi insanlık O’nun bir benzerini görmemiş ve görmeyecektir
Küçük yaşta annesiz ve babasız kalan doğduğu ilk günden ölümüne kadar Allah Tealanın himayesindeydi gerçek ve sözlük anlamı olarak himaye korunmak ve kol kanat gerilen kişi anlamına gelir "Ben ve yetimi himâye eden kimse cennette beraber bulunacağız” buyuran Efendimiz SAV de ilk gününden itibaren her işini Cenabı Hakka teslim ediyor ona güveniyor ve de Tekbir almadan Allahü Ekber demeden yola çıkmıyordu efendimiz SAV her iş ve her kazandığı zaferden sonra ellerini niyaza açıp dua ediyordu çünkü her zaferimizi ve her işimizdeki başarıyı biz Müminler Allah Tealaya borçluyuz Hamd olsun peygamberimiz Abdulmuttalib tarafından korunur gözetilirdi gene dedesi ile dolaşırken Abmuttalib dedemiz şöyle seslendi halka göreceksiniz hiç bir arabın erişemediği bir mertebeye erişeceksiniz diyordu ölmeden önce peygamberimizi Amcası Ebu Talibe emanet eden mübarek dede artık Hz Muhammedi ilk önce Allaha sonra Ebu Talibe teslim etti Ebu Talibe Yahudi rahip buheyra şöyle seslendi"bu çocuk beklenen peygamberdir okuduğum kitaplar dünyaya son bir peygamberin geleceğini bildirdiler o çocuk beklenendir"
Kalbi hassas olana dünya ağır gelir..."
Cahit Zarifoğlu
Çevremizdeki çarpıklıkları ahlaksızlık fuhuş zina alkol kumar batağa düşen insanları görmek istemesek gözlerimizi kapatsakta dünya insanın kendi sesi ve gölgesidir her insan en çok kendi sesine ve gölgesine bizler her olan bitenin izleyicisi ve seyircisiyiz ve bir gün her neden kaçmıssak o kaçtıklarımız bizden davacı olacak her suçumuz hakkında şahitlik yapacaklar kalbi hassas olan insanda sürekli bir göz yaşı ve hüzün vardır Efendimiz SAV buyuruyor bildiklerimi bilseydiniz çok ağlar az gülerdiniz Şükrü Erbaşın dediği gibi"Canı cehenneme rahat uyuyanın Kapısını örtenin perdesini çekenin Canı cehenneme başkasının yangınıyla Evini ısıtıp yemeğini pişirenin"efendimiz en çok bu yüzden hüzünlenir çarpık düzen bozuk sistem i düzeltmeye çalışır en hüzünlü anında Hira dağına sığınır Cenabı Hakka niyaz eder ona sığınırdı çünkü kul olanın en güvenli yanı Allah Tealanın yanıdır ve tek hicretimiz Cenabı Hakka ve rızasınadır Hırsızlıktan haydutluk ve sahte insanlardan Allah Tealaya sığınır dualarımızın neticesini Haktan dileriz Sefer bizden Zafer Cenabı Haktandır seferimiz cihadımız başarısız oluyorsa duasız şükürsüz gayretsizliktendir dilediği gibi genişleten ve daraltan öldüren ve dirilten Allah Teala her şeyi bilir o ne güzel dost ne güzel vekildir ona tevekkül eder kendimizi ona teslim eyleriz inşAllah
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.