Dostluk; dost dediğinin derdiyle dertlenmek değil miydi? Kalbinin en ücra köşesinde bile onun acısını hissetmek, onunla aynı gökyüzünü paylaşırken aynı yağmurda ıslanmak değil miydi?
Dostluk; dostum dediğini anlamak değil miydi? Onun suskunluğunda bile duygularını, gözlerindeki hüznü, sesindeki titremeyi sezmek değil miydi?
Hatırlıyor musun anne, çocukluğumuzda gecekondularımızın avlusunda, kapımızın önünde korkusuzca, menfaatsizce, barış içinde tüm mahalleli çocuklarla oyunlar oynardık? Akşam ezanı okununca herkes evine çekilir, dostluklarımız o küçük avlularda yeşerirdi. Komşularımıza, akrabalarımıza akşam oturmalarına giderdik, en büyük eğlencemiz o filmlerdi; akşam sohbetlerinde Yeşilçam filmlerini izlerdik. Gözlerimizi bile ayırmadan izlerdik Kemal Sunal’ın komik filmlerini, ne kadar mutlu olurduk o anlarda...
Zaman geçti. İnsan büyüdükçe dostluk da değişti. Artık her suskunluk anlaşılmadı, her gözyaşı fark edilmedi. Artık dostluk, sadece mutlu anları paylaşmak mı oldu anne? Oysa dost, sadece gülüşlerde değil, en derin acılarda da var olandı.
Dost var ki, dostlarını aratır. Yalnızlığında bile varlığını hissettirir, onun varlığı huzur verir. Dost var ki, düşmanlarına siper olur. Fırtınalı günlerinde bile yanında durur, seni korur, sarar. Dost var ki, dostunun dostudur. Senin sevdiklerini sever, seninle birlikte güler, seninle ağlar. Dost var ki, gönlüne şifa olandır. Yaralı kalbini sarar, ümit verir, yarınlara dair ışık olur. Dost var ki, yaranı sarandır. Her acında, her düşüşünde elinden tutar, seni kaldırır. Dost var ki, zamanını seninle paylaşan, varlığıyla ömrüne anlam katan kişidir. Varlığıyla günlerini renklendirir, seni mutlu eder. Dost var ki, uğruna gülün dikenlerine ellerini batırandır. Senin için her türlü fedakarlığı göze alır, senin mutluluğun için kendi canını bile hiçe sayar.
Ama dost var ki, yoktur aslında…
Bu yalan dünyada, kendinden gayrı hakiki dost yoktur. Sen varsan, dostlar da dosttur. Senin içindeki iyilik ve sevgiyle var olurlar. Sen yoksan, dostlar da yalan. Senin varlığınla anlam bulurlar, senin yokluğunla kaybolurlar.
Belki de dostluk, insanın kendini dost bilmesiyle başlar, anne…
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.