Sen benim kaktüs çiçeğimdin

Kaktüs bile zamanı gelince çiçek açar

Sen buna da müsade etmedin ömrün boyunca…



Sen benim abdest tutamadığım şiirimsin,

Tıpkı senin de bana tutunamadığın gibi…

İnsan abdest ile temizlenir, aklanır, paklanır, nurlanır,

Kendine gelir, Rabbini bilir, özüne iner kalbinin sesini dinler.

Sen aldığın abdestlerinin de farkına varamadın…

Tıpkı benim senin hayatında olduğumun farkında olmadığın gibi

Yanındayken varlığımı, değerimi, kıymetimi bilmediğin gibi…



Sana gönlümü açtım, rengarenk çiçek bahçesi sundum dünyana ,

Gökyüzünden umutlarla dolu gökkuşağı balonları getirdim eline verdim

Gençlik dolu yıllarımı mis kokulu kehribarlara sardığım çeyiz sandıklarımla geldim

Tertemiz saf sevgimle buhur yaktım evinin her köşesinin duvarlarına

Bazen sıcacık sobanı yaktım üzerinde kestane közledim, çay demledim yılların deminde önüne sundum



Dışarda yağan yağmurlarla, pencere önünde yanı başımdaki yokluğunda gurbet şiirleri biriktirdim sana



Kıymet bilmedin, kıymetimi bilmedin, kıymetimizi bilemedin…



Oysaki kıymet bilseydin şimdi bahçendeki çiçeklerin kurumazdı,

Böyle susuz, kimsesiz kalmazdın mezarında…

Kaybettik işte, ikimizde kaybettik bu şiirde

Şimdi sana tek bir soru uğulduyor beynimde

Değdi mi?

Peki madem değdi mi şimdi, bizim uğrumuza bizi terkettiklerine değdi mi?

Onlar bildiler mi senin kıymetini, bizden çalıp onlara sunduğun çiçek bahçesine değdi mi söyle degdi mi?





Sen benim kilit tutmaz kapımdın

Kapatmak isterken evimi, mahremlerimi, gözyaşlarımı, mutluluklarımı, heyecanlarımı, tutkularımı, tutunamadıklarımı, vazgeçmelerimi, gençlik yıllarımı, toz pembe hayallerimi, ölü umutlarım, sarıp sarmaladıklarım, ört bas ettiklerim sen benim kilit tutmaz kapımsın kilitlemeye çalıştıkça yalama yapıp kilit tutmayan kapım…



Sen benim içinden çıkamadığım kör kuyulu labirentimsin,

Yürüdükçe içinde kaybolduğum,

Çıkmaya çalıştıkça beynimde silahların sıkıldığı



Ölü şiirler biriktirdim sana

Tüm umutlarını kaybetmiş

Gündüzlerin yerini gecenin ayazının aldığı

Yanıbaşımdaki yokluğunda boğazımda yumru yumru yutkunamadığım,

Ayrılıklarında gözümün dalıp dalıp gittiği uzaklara

Ölü kelimelerin havada uçuştuğu,

Ama dilimin lal olan sükütusun…



Ölü şiirlerle geldim mezarına

Ne tek bir gözyaşı getirdim ne de tek bir umut

Dedim ya ölü siirlerle geldim sana,

Kalbimdeki mezarına ölü şiirlerle geldim

Başım sağolsun

Kalbim sağolsun