Kötülük etmeden pişman olmanın en iyi şekli, iyilik etmektir. bretonne
DİNİ SOHBETLER ( Kur'an Işığında) Hüseyin TURHAL
Bu kitap, Kur'an'ın Berrak Işığında, inancın özünü yeniden keşfetme davetidir. Yüzyıllardır süregelen Arap, Yahudi gelenekleri ve mitolojik rivayetlerle perdelenmiş olan gerçek dini, akıl ve sorgulam...
100. Bölüm

"Onlar Hâlâ Kur'an'ı İyice Düşünmezler mi?" (Nisa Suresi, 82) Ayeti Üzerine Bir Makale: İdrakin Kapısı

3 Okuyucu
0 Beğeni
0 Yorum


Kur'an-ı Kerim, insanlığa gönderilmiş ilahi bir rehberdir. Onun yüzlerce ayeti arasında yer alan ve tefekkürün önemini çarpıcı bir şekilde vurgulayan ifadelerden biri de Nisa Suresi'nin 82. ayetidir: "Onlar hâlâ Kur'an'ı iyice düşünmezler mi? Eğer o, Allah'tan başkasından gelmiş olsaydı, onda pek çok çelişki (ihtilaf) bulurlardı."
Bu ayet, hem inananlara hem de inanmayanlara yöneltilmiş, derin bir meydan okuma ve davet içermektedir. Bu makale, ayetin üç temel boyutunu inceleyecektir: tefekkür emri, Kur'an'ın ilahi kaynağının kanıtı ve idrakin önemi.

1. Tefekkür Emri: Aklın ve Kalbin Sorumluluğu
Ayette geçen "düşünmezler mi?" (Arapça: efelâ yetedebberûn) ifadesi, sadece okumayı değil, aynı zamanda "tedebbür" etmeyi, yani metnin derinine inmeyi, sonuçlarını düşünmeyi ve anlamı üzerinde kafa yormayı emreder. Bu, basit bir okuma eyleminin ötesinde, aklın ve kalbin aktif katılımını gerektiren bir süreçtir.
İslam, salt bir taklit veya körü körüne inanma dini değildir. Kur'an, insanı akletmeye, incelemeye ve delil aramaya çağırır. Ayet, inananlara seslenerek Kur'an'ı hayatın her alanında bir rehber olarak anlamaları ve içselleştirmeleri gerektiğini hatırlatır. Tefekkür, Kur'an'ın mesajını yüzeyden alıp onu yaşam felsefesi haline getirmenin yegâne yoludur.

2. İlahi Kaynağın Kanıtı: Çelişkinin Yokluğu
Ayetteki ikinci kısım, Kur'an'ın mucizevi doğasına dikkat çeker: "Eğer o, Allah'tan başkasından gelmiş olsaydı, onda pek çok çelişki (ihtilaf) bulurlardı."
Bu ifade, Kur'an'ın ilahi kökeninin en güçlü rasyonel kanıtlarından birini sunar. Kur'an, yaklaşık 23 yıllık bir zaman diliminde, farklı sosyo-ekonomik ve politik koşullar altında, farklı olaylara cevap olarak indirilmiştir. İnsan ürünü olan uzun metinlerde, zamanla fikri değişimler, unutmalar veya çelişen ifadeler görülmesi kaçınılmazdır. Oysa Kur'an, bilimsel gerçeklerden tarihi olaylara, hukuki hükümlerden ahlaki ilkelere kadar binlerce konuyu ele almasına rağmen, kendi içinde tutarlılığını korur. Bu çelişmezlik ve bütünlük, onun kaynağının, her şeyi kuşatan ve zamanla sınırlı olmayan Yüce bir Varlık olduğunu gösterir. Ayet, eleştirel bir gözle dahi bakılsa, Kur'an'ın tutarlılığının onun İlahi Söz olduğunu kanıtlayacağını öne sürer.

3. İdrakin Önemi ve Günümüzdeki Karşılığı
Nisa 82, bugün modern insanın Kur'an ile kurması gereken ilişkiyi de özetler. Günümüzde Kur'an'ın sadece bir ritüel kitabı olarak görülme, sesinin güzel okunmasıyla yetinilme veya sadece cenaze ve düğün gibi özel günlerde başvurulan bir nesneye indirgenme tehlikesi bulunmaktadır. Ayet, bu yüzeysel bakış açısını reddeder.
Günümüz İnsanı İçin: Kur'an'ın mesajı; küresel sorunlara, sosyal adaletsizliklere, etik krizlere ve bireysel manevi boşluğa cevaplar sunar. Onu iyice düşünmek, modern felsefeler ve bilimsel veriler ışığında onun evrensel mesajını yeniden keşfetmek anlamına gelir.
İhtilafın Yokluğu: Ayrıca, ayet "ihtilaf" kelimesiyle, sadece metinsel çelişkilere değil, Kur'an'ın öğrettiği temel hakikatlerin evrenin fiziksel yasalarıyla veya insan doğasıyla olan uyumuna da işaret eder. Kur'an'ın, hem mikro kozmosta (insan ruhunda) hem de makro kozmosta (evrende) bir düzen ve ahenk olduğunu göstermesi, onun İlahi kaynaktan geldiğini teyit eden bir "İhtilafsızlık" delilidir.

Sonuç
Nisa Suresi'nin 82. ayeti, Kur'an okuyucusunu pasif bir alıcı olmaktan çıkarıp, aktif bir tefekkür eden, sorgulayan ve metnin derinliklerine inen bir araştırmacı konumuna yükseltir. "Onlar hâlâ Kur'an'ı iyice düşünmezler mi?" sorusu, her nesil ve her birey için bir davettir; Allah'ın Kelam'ını düşünerek okumaya, çelişmezliğini idrak etmeye ve böylece hakikatin kapısını aralamaya bir çağrıdır. Kur'an'ın rehberliği altında aklını ve kalbini kullananlar için, bu metin daima yeni ve sarsılmaz bir anlam kaynağı olarak kalacaktır.

Yorum Yapın
Yorum yapabilmeniz için üye olmalısınız.
Yorumlar
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL