Dostlarımızın bize gösterdiği sevgiyi abartmamız, duyduğumuz minnetten değil, takdire ve sevilmeye ne kadar layık olduğumuzu herkese göstermek içindir. la rochefaucauld
Cezaevi Müdürü'nün anıları
Hayatın insanı nerelere götüreceğini kestirmek kolay değil Kaderim çizdiği yönde gidiyor insan, Öyle bir zaman geliyor hiç alakan olmayacak insanlarla aynı kaderi paylaşıyorsun birbirinizden çok ...
18. Bölüm

Sıkıntılı günler

45 Okuyucu
0 Beğeni
0 Yorum
Kars T Tipi ceza evi c 4 koğuşu sabahlara dek göz yaşlarımıza yakarışlarımıza tanıklık eden buz gibi duvarlar. Kendimi unutmuştum. Doktor olan oğlum tutuklanmış Erzurum H Ti pi ceza evine atılmıştı Şaşırmıştım ne yapacağımı Allah nasıl bir kabustu bu. Her gelen incitmezdi benim çocuklarım
Bir seferinde kara yolu ile Erzurum'dan Erzincana doğru giderken bölünmüş yolun karşı şeridinde trafik kazası olduğunu gördüğümüzde derhal yolun sağına arabayı çekerek koşup kaza yerine vararak yaralıya ilk müdahalede bulunarak kaza yerine ambulans gelinceye kadar yaralılar ile ilgilenen ben yolcuyum bana ne demeden insanlar hizmet etmekten hiç bir zaman kaçınmayan bu insanın ne suçu ne günahı olabilir bu bir akademisyen
Sabahlara kadar inledim gardiyanlar hücre mazgalından arada bir bakıyorlar onlar kısık seslerle bana teselli veriyorlardı. geçmek bilmiyordu geceler bitmek bilmiyordu günler çaresiz kalmıştım sabahlara kadar Allah'a yalvarıyor göz yaşı döküyordum. benim üç oğlum vardı en kıymetli Varlıklarım. Yıllarca onlar için çalışmıştım Tayin olduğum her yerde evvela çocuklarımın okulunu bulur onların rahat bir eğitim almalarını nasıl sağlaya bilirim çabası içerisine girerdim Eşim çocuklarım eğitimlerine emeğini hiç esirgemeden o kadar çok fedakarlık ta bulunmuş zamanın çoğunu çocuklara ayırmıştı. Bizim çabamız çocuklarımızdı
Görevim sırasında hırsızlık yapan uyuşturucu kullanan satan çocuklar cezaevine getirildikçe çocuklarımdan o kadar korkardım. Tatilimi hafta sonlarımı her zaman çocuklarıma ayırırdım bizim başka kaygımız yoktu onlardı tek derdimiz.
Doktorun elinde silah yoktu insanları yaralayacak öldürecek uyuşturucu yoktu çocukları gençleri zehirleyecek Çalma çarpma çok para kazanma dertleri yoktu Alın teri vardı kazançlarında emekleri vardı başarılarında gayretleri vardı. İkamet ettiğimiz lojmanlarda hiç kimse çocuklarımdan şikayet etmezdi. Doktor nasıl bir ihanetin içerisinde olurdu uğruna canını verebilecek kadar sevdiği ülkesine nasıl ihanet edebilir vergileri ile yapılan okullarda eğitimlerini gördüğü milletine, nasıl çalardı başkalarının hakkını fakat bir ateşin içerisinde bulmuştu kendini yüzlerce masum insanlar gibi yaklaşık üç ay sürdü tutukluluğu bir gün gardiyan mazgala vurarak Avukatımın geldiğini hazırlanmamı söyledi oysa benim avukatım yoktu
Hazırlandım gardiyan beni hücremden çıkardı üzerimi aradıktan sonra Avukat görüşme odasına götürdü içeriye girdim Avukatım kendisini tanıttı benim avukatım olduğunu söyledi bana ilk verdiği müjde oğlumun tahliye edildiği oldu o gün sanırım Bayram olmuştu mahpushane bana sanırım saray olmuştu, kendi tutukluluğum hiç önemli değildi derhal avukatın boynuna sarıldım Avukat bile şaşırmıştı görüşmelerimizi takip eden gardiyan şaşırmıştı
Avukat görüşünden çıkarıldığım zaman cezaevine konulduğumun yaklaşık yüz yirminci gününde kendimi bir kuş gibi hissediyordum görevli gardiyan sevincimin sebebini sorduğunda oğlumun tahliye olmuş olduğunu söyledim gardiyan dahi sevinmişti.
Daha önce bu ceza evinde görev yaptığım için gardiyanların çoğunluğu beni tanıyor tanımayan gardiyanlarda söylüyorlardı bu yüzden şahsıma karşı kaba davranmıyorlardı ancak bazı durumlar onları aşıyordu
Biraz rahatlamıştım
Devam edecek
Yorum Yapın
Yorum yapabilmeniz için üye olmalısınız.
Yorumlar
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL