Adıyaman’ın tozlu yollarında başlayan bir saflık hikâyesi... ve uluslararası bir dolandırıcılık labirenti.
Abuzer, hayatı traktörü, tarlası ve hayvanlarından ibaret, kalbi temiz bir köylü vatandaştı....
Abuzer ve İmitasyon Hazine Bölüm 3: Kurbanın Bedeli (Büyük Soygun) O gece, tarladan eve dönerken Abuzer'in adımları ne toprağa ne de gerçeğe basıyordu. Sanki bulutların üzerinde, hayallerden örülmüş bir halının üzerinde yürüyordu. Kutusunda taşıdığı o toprak kokulu, sahte heykeller, onun için yüz milyonluk bir servetin anahtarıydı. Şevket’in kafasında kurduğu plan, basit ve acımasızca etkiliydi: Kurbanın hırsını, mantığının önüne geçirmek. Ertesi gün, Abuzer'in tarlasına giden yolda Şevket’in gri sedanı değil, Abuzer’in kendi traktörünün sesi yankılandı. Şevket, köy kahvesinde onu bekliyordu. "Acele etmeliyiz Abuzer," dedi Şevket, bir iş adamı ciddiyetiyle. "Bu tür uluslararası işler beklemeye gelmez. Alıcılar Avrupa'da bekliyor. Bizim onlara güvence vermemiz, yasal süreçleri başlatmamız lazım. Bu 1 milyon lira, bizim operasyon sermayemiz. Unutma, bu para sende kalacak 100 milyonun yanında sadece bir tohum." Abuzer'in içinde bir ses "Dur!" diye bağırıyordu. Bu kadar büyük bir servet için bu kadar büyük bir riske girmek akıl işi miydi? Ama Şevket'in gözlerindeki sarsılmaz güven, heykellerin parıltısı ve ailesine yaşatacağı lüks hayaller, o sesi susturdu. Abuzer, gün ışığıyla birlikte ilk fedakârlığını yaptı. Yaşlı ama güvendiği emektar traktörünü şehirdeki bir galeriye götürdü ve değerinin çok altında bir fiyata, aceleyle sattı. Hemen ardından, köydeki son güven kaynağı olan hayvanlarını da kasaptan ucuza elden çıkardı. Bu satışlardan gelen para, istediği meblağın yarısına bile ulaşmıyordu. Geri kalan parayı bulmak için tek bir çaresi kalmıştı: Borç. Abuzer, doğruca şehir merkezindeki güvendiği kuyumcuya gitti. "Amca," dedi, sesi titrek. "Büyük bir işin eşiğindeyim. Bana üç aylığına yüklü miktarda altın borç eder misin? Üç ay sonra sana borcun on katını öderim, hatta daha fazlasını veririm." Kuyumcu, Abuzer'in saf ve dürüst karakterini bildiği için, bu kadar büyük bir riske rağmen ona güvendi ve borcu verdi. Abuzer, elinde, traktörünün, hayvanlarının ve borç aldığı altınların karşılığı olan, zar zor toparladığı 1 milyon lirayı taşıyordu. Bu para, onun tarladaki her bir ter damlasının karşılığıydı. Parayı Şevket'e teslim etme anı geldiğinde, Abuzer'in eli titredi. Birikimini tanımadığı bir adama veriyordu. Şevket, Abuzer’in gözlerine baktı ve son darbeyi vurdu. Elini Abuzer'in omzuna koydu. "Bana güven Abuzer kardeşim. Bu parayı bana değil, kendi geleceğine yatırıyorsun. Üç ay sonra, bu topraklara yüz milyonla döneceğiz ve önce o borçları kapatacağız." Şevket, parayı aldı, bir evrak çantasına koydu. Heykelleri Abuzer'e geri verdi. "Bak, ispatın bunlar. Asıl hazine sende. Kimseye gösterme, kimseye söyleme. Alıcıları getirip satana kadar bir sır gibi sakla. Bizi tam üç ay bekle." O an, Adıyaman’ın güneşli havasına rağmen, Abuzer’in etrafını derin bir karanlık kapladı. 1 milyon lira, uluslararası dolandırıcı Şevket'in elindeydi. Sözler verilmiş, hayaller kurulmuştu. Şevket, gri sedana bindi. Camı indirmeden el salladı. "Üç ay sonra görüşürüz kardeşim!" Araba, tozlu yolda hızla ilerledi ve kısa süre sonra gözden kayboldu. Şevket paraları almıştı ve bir daha geri gelmeyecekti. Abuzer, elinde imitasyon heykellerle, bomboş kalmış tarlasının ortasında, rüzgârda tek başına sallanan bir meşe ağacı gibi kaldı. O an, bir köylü vatandaşın tüm hayatı, vicdansız bir dolandırıcının cebine girmişti. Geriye sadece bekleyiş ve büyük bir sessizlik kalmıştı.
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.