Bir kimsenin beni yüzüme karşı methetmeye hakkı olursa, yüzüme karşı beni tenkit etmeye de hakkı olması lazımdır. bısmark
Abuzer ve İmitasyon Hazine (Roman) Hüseyin TURHAL
Adıyaman’ın tozlu yollarında başlayan bir saflık hikâyesi... ve uluslararası bir dolandırıcılık labirenti. Abuzer, hayatı traktörü, tarlası ve hayvanlarından ibaret, kalbi temiz bir köylü vatandaştı....
14. Bölüm

Bölüm 10: Yeni Kimlikler (Takip)

11 Okuyucu
0 Beğeni
0 Yorum
Abuzer ve İmitasyon Hazine
Bölüm 10: Yeni Kimlikler (Takip)
Cihangir Rezidans’ın çevresi artık Emniyet Müdürü Tayfun’un operasyon merkeziydi. Şevket, 'Cengiz Yılmaz' adıyla lüks bir hayat sürüyordu; pahalı restoranlarda yemek yiyor, sanat galerilerini ziyaret ediyor ve sürekli yabancı isimlerle şifreli görüşmeler yapıyordu.
Tayfun, bu adamın sadece parasını yemek için İstanbul’da bulunmadığını biliyordu. Şevket, Abuzer'den aldığı 1 milyon TL'yi, uluslararası alıcılarına satacağı bir sonraki büyük sahte eseri hazırlamak için kullanmıştı. Hedef: Çok daha büyük bir vurgun, belki de 100 milyonun üzerindeki gerçek hedef.
"Şevket, kârını maksimize etmek için bu imitasyon kargoyu bir aracıya, muhtemelen Viyana'daki Viktor Krumov'a satacak," diye açıkladı Tayfun, Komiser Murat'a. "Amacımız, bu buluşma öncesi tüm ağı ortaya çıkarmak."
Tayfun, bu takipte Abuzer'in önemini artırdı. Abuzer, artık sadece bir kurban değil, görünmez bir takipçiydi. Saf görünümü ve köylü aksanı, onu kalabalık içinde fark edilmez kılıyordu. Polis gözetimi çok dikkat çekerken, Abuzer'in varlığı kimseyi şüphelendirmiyordu.
"Abuzer Bey," dedi Tayfun, "Şevket'in seni tanıması durumunda hayatının tehlikeye gireceğini biliyorsun. Ama sen, onun en az beklediği gölge olacaksın."
Abuzer, intikam duygusuyla yanıyordu. "Korkmuyorum Müdürüm. Onun o sahte yüzünü, o gülüşünü bir daha görmek istiyorum."
Abuzer, polis tarafından eğitilerek Şevket'i yakından takip etmeye başladı. Şevket'in gittiği aynı kahvehanelerde oturuyor, aynı caddelerde arkasından yürüyor, onun günlük rutinini ezberliyordu. Bu süreçte Abuzer, Şevket'in kullandığı yeni kimlikleri ve taktikleri öğrendi:
Sanat Eleştirmeni: Şevket, pahalı kıyafetleriyle gittiği galerilerde, sahte bir sanat eleştirmeni kimliğiyle kendine yeni kurbanlar arıyordu.
Varlık Yöneticisi: Özellikle yabancı, zengin yatırımcılarla yaptığı görüşmelerde, sahte eserlerin 'vergi cennetlerinde' nasıl yüksek kârla aklandığını anlatıyordu.
Bir öğleden sonra, Şevket, İstanbul Boğazı'na bakan lüks bir restorana girdi. Abuzer, restoranın dış cephesindeki bir bankta oturarak beklemeye başladı.
Yarım saat sonra, restorandan iki kişi çıktı: Şevket ve yanında, Tayfun'un istihbarat kayıtlarından hemen tanıdığı, Viktor Krumov’un sağ kolu olan, Bulgar aksanlı, tehditkar görünümlü bir adam. "Bozuk Para" lakaplı bu adam, Şevket’in yeni kargosunun alım satımını organize etmekle görevliydi.
Şevket, "Bozuk Para"ya bir anahtar uzattı. Abuzer, onların konuşmasını net duyamasa da, Şevket’in gururlu ve kibirli yüz ifadesi, işlerin yolunda gittiğini gösteriyordu.
"Bozuk Para", anahtarı alırken Abuzer'in oturduğu banka doğru kısa bir bakış attı. Köylü kıyafetli, tütün saran Abuzer'i görmezden geldi, dikkatini çekmedi. Ancak Abuzer’in sezgisi, "Bozuk Para"nın bu bölgede ilk kez bulunduğunu ve bir şeyleri teslim aldığını fısıldıyordu.
Abuzer, hemen Tayfun’u aradı (gizli bir hat üzerinden). "Müdürüm, o Şevket... Az önce yanındaki yabancı adama bir anahtar verdi. Boyu uzun, sakalı dağınık, Bulgarca konuşuyor olabilir."
Tayfun'un sesi heyecanlıydı. "Harika Abuzer! O adam Krumov’un adamı. Şevket, büyük vurgunun kargosunun saklandığı yerin anahtarını teslim etti! Murat, hemen 'Bozuk Para'yı gölgelemeye başlayın. O bizi, Şevket'in 'yüz milyonluk' sahte eserini sakladığı yere götürecek."
Abuzer’in köylü sezgisi ve Tayfun'un profesyonel takibi birleşmişti. Şevket, en basit ve en önemsiz gördüğü kurbanı tarafından, uluslararası şebekesinin tam kalbinde gölgeleniyordu. Artık sadece geriye, kargonun yerini ve büyük vurgunun tarihini öğrenmek kalmıştı.
Yorum Yapın
Yorum yapabilmeniz için üye olmalısınız.
Yorumlar
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL