Ölüler içinde ölüydüm
Kâlû belâda duyduðumdan beri sesini
Ben o gündür seni ararým éy kalbimin sahibi.
Bilinmez yollarýn mihrabýnda kaybettim kendimi.
Gözlerime nakþetmediðim hiç bir yüz kalmadý
Eskimiþ bir lisan yeniler kendini kulaklarýmýn ardýnda
Bilmez misin éy benim yetimim
Çocukluðuna düþtüðümden beri
Aþk’ýn en yücesini kalbim ile hissederim.
Baþýmý eðdiðim semalarda
Üzerime siner
Bir derviþin elbisesi.
Sonra
Seni susardým lisanýmýn arka köþesinde.
Arapça kokan bakýþlarýna dalardý gözlerim.
Ölüler gölgelerini seyrederdi
Utanýrdý yüzüm.
Seni bulabilmenin azizliði ile
Ayaklarýmýn yorgun yýllarýna aldýrýþ etmeden
Ve saçlarýmýn siyahýnda duran beyazlarý görmeden
Dualar sýðdýrdým dudaklarýmýn ve avuçlarýmýn ötelerine.
Ve her oturuþumda kýbleyi dergâhýna
Kaç gece uykularýmýn sað tarafýnda
Seni bulmaya çalýþtým istiharelerin manalarýnda.
Ve buruk bir selâmýn ortasýnda
Ölü bir cenin masumiyetinde gördüm âhvâlini
Acý desen deðil
‘’ Aþk’ýna sürükle ‘’ der gibi…
II
Éy iki cihanýn güneþi olan Eféndim
Seni bulduðum günden beridir
Nicedir aþkýnýn koynunda kendimi kaybederim.
Dilim lâl kalýr her duâda…
Söyle ey can-ý caným,
Hangi acýyla yanmakta yüreðin
Gece karasý bakýþlarýnda ansýzýn duruldu gözlerin.
Bilinmez diyarlarýn þavkýnda sana susmaya yeminli dilim.
Seni her özlediðimde deli divane kendini kaybetmekte yüreðim.
En iyi sen bilirsin
Yýllardýr bu aþk’a yetim düþüþlerimizi.
Kendimizden çok, en çok birbirimizi bildik.
Kimseler bilmezdi
Yüreðimizin birbirine yanarak bekleyiþlerimizi.
Ellerime ilk dokunduðun günkü gibidir, içimde yanan sevgin.
Éy iki cihanýn güneþi olan Eféndim
Konya da sevgiliye kavuþmayý bekleyen Mevlana gibi
Kudüs’te kan aðlayan Ýsa gibi
Züleyha için kuyularda direnen Yusuf gibi
Ateþin orta yerinde Ýbrahim gibi
Sancýlar için de Meryem gibi
Yaralar için de Eyyub gibi
Medine de ’ ümmetim ümmetim ’ diye feryat eden Muhammed nuru aþk’ýna
Þahit ola
Ben seni
Rabbimin þefaatinde
Ve izni ile sevdim…
Senin Mýrrân