Tiyatral bir hüzünle açtým gözümü.
Hicazkâr, Keldani bir türküyle yýkadým elimi
Bir fahiþenin dudaðýna kondurulan,
Gayri samimi bir öpücük gibi yýrttým geceyi.
Yine emvali çeþit aklýmdasýn anlayacaðýn.
Gidiþini heceliyor bilincini yitirmiþ beynim.
Cebimde
Bir baltaya sap olamadýðýmý anlatan bir sürü anne öðüdü.
Neyin altýna giysem gider bir kederim.
Ayýn gölgesinde baðdaþ kurmuþum ayaklarým
Beni bir yere götürmeyecek biliyorum.
Sýkýntýlý bir aritmetiðe iman etmiþim.
Kendime bölünüyorum kardeþ payý usulü.
Topla beni,
Topla saçlarýný,
Bir öpücük hibe et yurtsuz dudaklarýma.
!!!Ben sana gelirken, sen kenti süslerdin boydan boya
Akdeniz siyah benli bir kýz gibi gülümserdi bana!!!
En acý sinema afiþinde oturmuþ,
Bir menekþenin hayalini yakmýþým kibritsiz.
Bana ölümden bahsetme.
Daha demin
Küçük bir duvardan atlayarak,
Matematikten anlamayan
Pis sakallý bir ressamýn tuvalinde öldüm
Küffe’ye sýðýnan Hüseyin gibi kuruyor dudaklarým.
Alýn çizgilerim siyahlaþýyor.
Endülüs’lü bir hüzün kaplýyor gökyüzünü.
Kozmik kahkahalarla gülüyor sinsi yaðmurlar.
Ýliklerime kadar ýslanýyorum.
Sen
Ýçimden öptüðünde
Babam gelmiyor aklýma,
Tanrý da…
Pynst.