yüzüm aynada kalýr dudaðýmda öpücük renksiz bir ruj.
esse diyorum rüzgâr alaca bir kuþ olup konsa omuz baþýma kokun kalýr yastýðýn yamacýna öylesi deli bir ibriþim i mge baðlar dudaðýma sabah ebruli düþer sancýya…
uzak kalýr asi kalýr cücedir bazen gülümseme içim taþý kargý bir telaþ kendinden geçer günlere sen içimden geceye…
gün alýrým gece olsun diye ceplerim yýldýz kýrýðý þarkýlý bir ev kedili bir evdi hüzün saklayan bilinmezlik.
elleri þiir bulaþýðý ne çok büyüttü göz çukurlarýný söz ucu yanýk mektup her dize kibrit çeker panzehirine.
hangi hasret alnýna kara sürer bir yol özlemi geçer molalarda demli çayda sabahlar ayazlar bir þehir bir ben uyanýk bu saatlerde bu yüzden her sabah önümden geçer saatler/ sana kurulu halde…
z/amansýz sorulardý kendime sorduðum suçlar yalnýzlýk içer sevgi biçerdi umut akþamsefasý gülüþlerde en kokulu kýrmýzý yaným.
öykü kadar uzandýðým dünya kapalý sonlar okuyucuya kalýr kahramandýr oysa her duygu anne ellerim neden üþür hadi deðdir yüreðini biraz unuttuðun her rüya anlatýnca deðiþir.
mavi konuþur ben sesi gömerim þiire dilimin peltekliði bundan söz sürçerse af ola.
/
çocukluk defterimdi ilk heceyi söken cepleri çakýl sazlýklar kurbaða sesi nilüfer bir düþ sulara taþ atar halka sayar ilklere…