Anne yüzüm sana benziyor
ne zaman tarasam saçlarýmý
sen kokuyorsun.
sokaða çýkmýyorum ne zamandýr
kar örtülü bu þehir
kocaman gözleri var
bazen korkuyorum
sýký sýký kapatýyorum
köprülerden geçerken
rüzgâr saklanýyor cebime
gelirken getiririm sana
özlemiþsindir bu þehri sende
biraz babam kokar belki…
Aksaray’dan geçtim geçenlerde
ilk bisikletimi aldýðýmýz yerden
deðiþmiþ her þey görme bence
tekerlekli dünya
nerelere yuvarlandý gitti
sustum anne…
Vefa bozacýsý da eskimeye yüz tutmuþ
Fatih þehir tiyatrosu yerli yerinde
siz giderdiniz benim yaþým tutmazdý
babamla giderdik leblebili boza içmeye
tarçýnlar eskisi gibi kokmuyor anne
neyse üzülme…
sana söz verdim
dizelerimdeki gizliyi
sýzýlarým bitince söyleyeceðim
sen bahçendeki çiçeklerinle söyleþ
bakma sen bana
bir gün kuþkanatlarým olursa
omzuna konup fýsýltýlar silkeleyeceðim
þaþýrma,
gökyüzü ve mavi
bir gün çocukluk gülümsemelerimi
yeniden giyeceðim…