kavruk yapraklý kasým kavaklarý
teslim edilmiþ baþlarýndaki kara buluta
ölü bir günde durgun bakýþlarla
bakýyor yere eðilmiþ yaprak uçlarý
yapraklar arasýndaki karýncalara
hiç bir uðuru olmadýðýný anlayan
uður böceðinin uçma çabasýna
önümden akýp gidiyor devasa bir manzara
buz tutmuþ gibi sisli, dumanlý
içinde yayýlmýþ marmara denizi
küçük bir kayýk yaklaþýyor kýyýya
bu donuk resimde dumaný tüten bacalara yönü
görünmüyor, yitik insanlar
dilerim iyi bildikleri bir iþle
ellerini onarýyorlardýr
gözü doyuyordur emeðin
yaprak hýþýrtýlarý deðerken ayaklarýna
bir ýþýk büyüyordur
parmak aralarýndan
her yüksek taþýn, yükseltinin üstünde bir karga
veya bir baykuþ, gözleriyle delerek doðayý
bakýþlarýnýn en ücra yerine
muazzam bir öz güvenle
kalýplarýný býrakýyorlar
bir çocuðun ilk yaptýðý çizgi ve renklerdeki resmi
o cývýl cývýl mavi düþlerden yapýlma
durmadan deðiþiyor aðaçlarda yapraklar
bu kasým doruða deðin buz tutmuþ
geceler solduruyor yüzümü
benzer günler yaðýyor baþýmýza
kuru yapraklar savrulup geçiyor önümden
elimde kalan son nâra bakýyorum
ataða kalkýyor aradaki sarý renkler
hýzýna yetiþiyor düþlerimin
bir yapraðýn özü giriyor ruhuma
deðiþiyorum
diren ve kal diyorum
güz uður böceðine
kal incecik dallarda
kimse düþürmesin yere
uç uç..
22. 11. 2014 / Nazik Gülünay
Sosyal Medyada Paylaşın:
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.