"Dokunduðum eller aþkýna!
Üç kez çalýn kapýmý;
Açmayacaðým!"
Tel tel dökülür zehir
buram buram aðrýsý sýzar
geçmiþin tavan arasýna
hadi içelim þimdi
çokça ölelim ardýndan
hiç yaþamamýþçasýna...
bildiðim duâlarla yýkanýrým önce
kendi hayallerime bile sýðamazken
sýyýrýp rengimi geceden
gündüzün hayrýna sýðýnýrým
gözlerim saðýr, kör kapý duvar
ve cebimde mazbatasý âþýklýðýn..
Nefesim aðrýr takýldýkça göð(s)üme
namluya sürer kendini kanatlarým
taþýnýr tüm adresler serçe yüreðimden
sürgünü olurum ömrümün...
Þimdi;
bir erguvan morunda daha
sarsýlýr yeryüzüm
ellerimin himâyesindeki baþýmýn aðýrlýðýnca...
Gün henüz aðarmadý
kuþluðundayým ömrün
kýzýllýðým, kadehimde bin yýllýk þarap
tenimde gezinen mecâlsiz yýlan
Ýçsem bin türlü belâ
içmesem talan...
Uçun kuþlarým hadi
nasýlsa sizin deðil hiçbir yer...
Ey koca deniz!
ne diye demirlersin dalgalarýný hýrçýnlýðýma..
Var git hüzün!
Ýþin gücün yok mu senin
vurma kýyýlarýma...
Özlem Tarhan
Nisan/7/iki bin on dört