Anadolu’sun sen
týrnak çekersin topraða
ilk sen çek istedim yüreðime usturayý
çýkar fýrçaný Akdeniz’den
beni çocuk gelinlere boya
sonra da Gediz’den Fýrat’a bir bulut çek üstüne aðla aðla..
beni boya
öyle her rengi istemem
güneþ örtüsünü çekince üstümüzden
apansýz yaðan yaðmurlarda
bekleme sonbaharý
yaðmurun küfür gibi düþtüðü kaldýrýmlardan
gecelerin karanlýklarý emzirdiði sokaklara gel
tekmil fýrçayý çal üstüme
acýlarýnýn aðýrlýklarýndan kirpikleri düþen
sokak çocuklarýna boya beni
sonra da vurun bu þehri surlarýndan
beni boya
istemem leylaðý orkideyi
olanca avazým susunca bozkýrda
geçip buðday tarlalarýndan
kireç kokulu odalara gir
bekleme yangýn mevsimini
elleri ekmek kokan yürekleri türkü
köy çocuklarýna boya beni
sonra da yýrt haritalarý hudutlarýndan
yýk duvarlarý üstüme
bir empatilik
beni dinle bayým
yada öldür susuz ekmeksiz güneþsiz
beni uç dalda isyancý bir çiçek gibi düþünün
dökülmeye gidiyorum uçurumlardan mesela
sesimde acýyan bir falçata yarasý
geçin içimde uzanan köprülerden varoþlara
gökkuþaðýna umut eken
yoksullara
tepeden týrnaða gariplere boyayýn beni
ekmeðe
özgürlüðe
türkülere
…
yada ..
en iyisi siz karýþmayýn bayým
ben kýrmýzý bir isyana boyayayým kendimi
yeniden yazayým hikayemi
Mart/2012/Antalya
Sýtký Özkaya