’biz
ölürcesine yaþamak istedik seninle
sen yaþadýn
ben öldüm’
söylediðimiz þarkýlarýn bile
bir ilgisi yoktu bizimle
sadece
dilimize dolanan nakaratlarda
birleþmiþti kelimelerimiz
aslolan
hikayeydi
hani diyordu ya þiir
’seni sevmek
en yücesini yaþamaktý sevdalarýn
Tanrýlar gibi’
hani Tanrý’laþmaktý seni sevmek
hani sen
gökyüzüydün
bütün kayýp þehirlerin
þairlerin
yalancý olduðunu unutmuþtuk aslýnda
ayný yaðmur yaðýyor sanmýþtýk saçlarýmýza
bizden baþka
herkes ýslanmýþtý
biz
kokusunu saklamýþtýk yaðmurun
yaðmaladýðýmýz baharlara
benden biraz öncede kalmýþ
kýrýntýlý seviþmelerin
düþ dökümüydü
yanaðýna yapýþan tebessüm
ve hakikate muhalefet
kirlenmiþ kahkahalarýn
aslýnda biz
hiç bir aðustosun ikindi vaktinde
tutamamýþtýk güneþi
kadehlerimize dolan alacalýk
ay ýþýðýda deðildi üstelik