’’faili meçhul bir ayrýlýktan geliyorum
diz kapaklarýndan aþaðýsý felç olmuþ kelimelerle
kapýsýna dayanýyorum kendimin’’
boylu boyunca bir efkara maruz kalýyor þehir
dilimde kýrýk bir þarký
ellerim
ayaz bir aralýktan kalma
buz kesiði
tuzlu bir kentin sabahýna denk düþen saatlerde
ben
firari bir telaþ oluyorum göz kapaklarýnda
sen bilmiyorsun..
deðme yollara taþ çýkarýyor yokluðun
yoksunluðum caba
þimdi
ayný þiire bile düþmüyor aklýmýzýn akþamý
ayrý bir keder oluyoruz
ayrý þehirlerin otobüs duraklarýnda
’’dilimde yuvarlanan her küfrün
yabancý bir bedenin göðsüne dayadýðýnda baþýný
koynuna girdiðinden haberin yok senin’’
yaðmur yaðmýyor þehrin omuzlarýna
salkým saçak bir ýslýðýn saçlarýndan tutup
peþine düþmüyorum lacivert þiirlerin
sen gibi bakmýyor karþý yakaya sýðýnan ay
sen gibi gülmüyor
demem o ki
sen gibi kokmuyor artýk aðustos..