’kaç günaha bedeldi bir sevda
ve
kaç cehennemde daha yanacaðým seni sevdiðim için’
alnýmýn çatýna gelip dayandýkça bir mel’un keder
kurþuna dizdiðim her kelime diriliyor yeniden
ölümsüzlüðün adý oluyor siyah
ve bu gece
yine lacivert gökyüzü
yeni yetme bir kýzýn
çeyiz sandýðýnda saklanan cesetler
kokuþmuþ bir cümleye tekabül ediyor nazarýmda
kin oluyor adý
tadý
is karasý
leke düþüyor duvaðýna þehrin
al al
mor mor ayrýlýklar besteliyor sokak çocuklarý
biraz yetimiz artýk
biraz sefil
ilmek ilmek iþlediðim her þafaðýn alacasýna
bin gece ard arda yürüyor þimdi
zaman
akrebiyle buluþuyor tenha sokaklarýnda dilin
buz kesiyor kekeme sevdalar
ayakta duruyor cehennem
yüzün yüzümde okundukça
azrail periþan
toprak
kýzýl bir gerdanlýk boynumda
sustu ay
gece
yýldýzlar
ve Tanrý sustu
sonra
ateþ kustu içimin sessizliði
yetim kalmýþ bütün çocuklar
annelerine küstü