yalnýzlýða kývrýlmýþ bir köy yolunun
hüzün sulayan çeþmesi var yüreðimde
göðsümde yorgun göç yollarý
beni bekleme dað kuþu
zaman maþrapadan içerken suyu
yüzümde Anadolu türkülerinin acýsý
gecekondulara yýkýlmýþ göçler gibi
bir gün belki yýkýlýrým yüreðinize
ah be dostlar
hiç mi hükmünüz kalmadý sizin
yapraklarýný topraða seren
bir çýnar aðacýnýn hüznü demlenmekte gözlerimde
ellerimde üþümüþ sonbahar çiçekleri
saçlarýmda bir kýraðý öykünmesi ki; sormayýn
yaþlandým mý ne
özlüyorum
gürül gürül akan sularý
gözleri dolan bulutlarý
barikatlarda söylenen türküleri
rüzgar giyinen daðlarý
annemi özlüyorum annemi
baþýmý okþamasýný
kalbimi yamamasýný
babamýn ‘ah be oðlum’ demesini özlüyorum
avuçlarýmda bir nefeslik iyot kokusu
suskunum
kýrýlgan öksüz yaralý
incecik bir yaðmur yokluyor gözlerimi
tüm damlalarý yutuyorum
anaforlarda savrulurken yüreðim
þelalelerden uçan bir sepken oluyor hüzünlerim
durmadan üþüyor ellerim ayaklarým
bir bir uçuruma düþüyor çýðlýklarým
zaman akarken ölümlere
yorgunum
umutlarý gözlerimde taþýmaktan
düþlerimi gece örtüyor anne
bir bulut gibi geçmekteyim hüznün içinden
bana da öðretir misin
karanlýkta da söylenebilen türkülerden
Kasým2013/Antalya
Sýtký Özkaya