Sabahlarýn geç kaldýðý,
Akþamlarýn erkenci davrandýðý,
Aydýnlýklarýn azaldýðý ,
Yorgunluklarýn çoðaldýðý zamanlardayýz...
Hatýrasý çok eski þaraplarýn tükendiði,
Þaraptan da eski dostlarýn, eski tadýný vermediði,
Yalnýzlýklarýn sarýp sarmaladýðý,
Hüzünlerin peþimizi býrakmadýðý
çirkin zamanlardayýz...
Ve ben;
Ne zaman kendimden firar etmeye niyetlensem
Gözlerimin içinde seni görüyorum,
Avuçlarýmýn terlediðini hissediyorum,
Amansýz bir hüznün pençesinde; çaresizce kalýyorum...
"Zamanlar" diyorum sana, "Çirkin zamanlar"
"Olsun" diyorsun hep.
Yüreðimin içinde býraktýðýn býçaðý parlatýyorsun...
"Olsun" diyorsun
"Olsun be Hüseyin" diyorsun...
"Peki" diyorum,
"Peki hiç geçmeyecek mi?"
Terliyorum
Üþüyorum
Baðýrýyorum
Yalvarýyorum
Koþuyorum
Kaçýyorum
Sonra yine uyanýyorum...
Hüseyin Özkaymak