bu yüzden bastýðýmýz topraktý gözlerimize dolan bu yüzden sarýya boyardýk umutlarý
kangren bir yaradan beklenen hayýr ve Tanrý’dan gelen þer’rin terazisinde kýlý kýrka yararken keskin uçlu kalem etimi delip geçerdi gözleri alnýndan öptüðüm çetrefilli ayrýlýklarýn
yeþil kýyametler kopardý ya hani siyah çarþaflara dolanmýþ gökyüzünde bakir bir ateþ ve kýzgýn bir suydu medet umduðu gariban sesleniþlerin
oysa biz hep ayný türküyü söyleriz sanmýþtýk
saçlarýný örerken güneþ dökerken bulutlarýn eteklerine sihirli tebessümlerini lanetli bir sancý çökerdi ayýn göðsüne bu yüzden kýsýr kadýnlar emzirirdi yýldýzlarý memelerinden param parça hüzünler akardý
bitmek tükenmek bilmeyen kabuslarýn en kýrmýzý yerinden deþerdik geceyi þehri sýtma tutardý titrerdi aort damarýna kadar dünya ayaklarýmýz alev ellerimiz buz
ve tuzla buz biriktirilmiþ kelimeler
aklýmýn kuytularýna düþtüðün vakitlerde göðsümü yarýp gözlerini oyardým çocukluðumun ve yetim kalýrdý melekler Havva’dan beridir belki ilk defa cennetten kovulurdu þeytan tekrar tekrar yasak bahçelerine girdikçe yüreðimin