hangi daðýn zirvesinde dökeyim çýðlýðýmý
gönlünü deþmiþsiniz daðlarýn
ne bu talan
söyle zalim
kuruttuðunuz dereler de mi yalan
hatýllý taþ evlerde doðdum ben
tavanlarý pardý üstü toprak
sedir aðaçlarýnýn fidanlarýyla boy saldým
ardýç kokusudur hâlâ avuçlarým
Alara’nýn gözlerinde çimdim
külle sabunlandým
yaðmurla durulandým
güneþle kurulandým
rüzgârlara dolandý saçlarým
þimdi sen
maden diyor taþ diyor para diyorsun
dinamitliyorsun Karaçal’ý
makinelerinin demir diþlerini eðeliyorsun daðlarýmýzda
kanatýyorsun Toroslar’ý
notasýz þarkýlar söylüyor rüzgâr
aðlýyor Alara’nýn gözleri
öfkesini giyiniyor dereler
utan/mýyorsun
sen daðlarý unutmuþsun zalim
vadileri dereleri
Geyik daðýndaki perileri
topraðý çoktan unutmuþsun
kuþlarý geyikleri üveyikleri
endemik çiçekleri hepten unutmuþsun
kardelenleri sevemedin zaten
ormanlar paraydý senin için her dem
utan/mýyorsun
biliyor musun
göçtükçe avuçlarýndan toprak kokusu
çürüdükçe teninde ki çiçek kokusu
ruhun da gitti bu topraklardan
unuttun
hayvan sevgisini
kireç kokusunu
toprak kokusunu
doðduðun yerleri unuttun öteden beri
þimdi
çek ellerini Alara’nýn gözlerinden
dokunma
dokundukça
kýrýlýyor Alara’nýn kollarý
Akdeniz susuyor
çatlýyor dudaklarý
ey masal ülkesi
düþtükçe yüzüne talancýnýn gölgesi
Toroslar’da yankýlandýkça dinamit sesi
vurulmuþ bir beden gibi yýkýlýr aðaçlarýn
kayar uçurumlara daðlarýn
döner havada yurtsuz kuþlar
mülteci hüzünlere sürgün giderler
ölür
herþey ölür
aðlamak bekler bizi
ki sebebi …
açgözlüler
zalimler
utanmazlar
ah kekik kokulu daðlarým
duru sularýn türkü söylediði derelerim
özgürlüðüne sevdalý ürkek alageyiklerim
göklere adýný yazdýran ulu sedir aðaçlarým
size utanmazlar kýydý
uçurum uçurum
yýkýn daðlarý üstüme
þimdi
derelerinde boðulma vakti Toroslar’ýn
05/04/13/Antalya
Sýtký Özkaya