avuntu geçiriyorum kenarýndan solmuþ bir yapraðýn
aðaçlarýn
düþe yenik flu görüntüsünden
koyu fýsýltýlý kirpiklerine
sokaklarda
son sürat düþmelerim geçiyor sakince
duvarlarým sesine hasret
yazdýklarýmý
yazamadýklarýmý
ve okuduklarýný okuyamadýklarýný kazýyor yaðmurun ellerine
cennet gibi tenha
cehennem gibi kalabalýk
ruhlarýn gezisi þahit oluyor rüzgarýna
orada
uzaktayken
iki dalga
denizin sýrtýnda
duraðan her yanýlgý gökkuþaðýnýn renksiz penceresinden
mahzun ve içli
hoyrat gecelere birikintiler býrakýp
küskünlüðe itaat ediyor
her bir ýþýk cýlýzlýða adým atarken
yavaþ yavaþ
kirli sularýnda boðuluyor bir kuþ
önünde engeller var sayýsýzca
haksýzlýða boyun eðdikçe daha da büyüyor günahý
sýðmaz oluyor yüreðine
söyleyemediði her bir acý
kanat takýp özgürleþecekken
üç kelime de ayaklarýna prangalar geçirip
beklemeye koyuluyor süresini bilmeden
kanat takýp özgürleþecekken
kavalýn iniltisiyle kendini sürüye kaptýrýyor
ve ayrýlýyor bir bir renklerinden
çýðlýða benziyor teni
çeviriyor yanýlsamalarýný ellerinin üzerinden kaydýrýp götürerek
tam da
çok yakýnken
gün batýmý kýzýllýðýnda
geriniyor bir bulut
sýk sýk zoraki teselliler ikna ediyor isyana çaðrýlan yüreðimi
kuruntu geçiriyorum kenarýndan hafif sýyrýlmýþ aklýmýn
haklýlýklarýmýn
güneþe yenik parantez içi sevgisinden
tunç kafiyeli þiirlerine...
(Ýlknur Karaca)
Sosyal Medyada Paylaşın:
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.