SON VEDA ÖYKÜSÜ- (ZEYDA II)
hamuş42
SON VEDA ÖYKÜSÜ- (ZEYDA II)
SON VEDA ÖYKÜSÜ-ZEYDA
Sen gideli, aþkta tek baþýna kalmýþlýðým vardý...
Nihayet tükenen bir umudun eþiðinde
Kalanýn þarkýsý bitti…
Mecnun’un vaat ettiði yalnýzlýðýn topraklarýna
Heybeme tonlarca hasret doldurup, gidiyorum.
Yalan da olsa
Beni son kez uðurla…
Anladým ki;
Düþ aynasýndan bakýnca görünmezmiþ gerçek…
Yokluðumun aksi vurunca (h)içime,
Gerçeðin varlýðýndan utandým.
Ve usandým Zeyda.
Terkedilmiþ bu sevdanýn, yas’ý baþýnda ömür tüketmek;
Bir ressamýn tuvalinde resmettiði güvercinin
Havalanýp omzuma konmasý kadar imkânsýz
Bir o kadar anlamsýzmýþ.
Kum saati deðil ki zaman, yana devirince dursun…
Gümrah nehirler gibi
Gelip geçen vakitlerin coþkusundan taþýyor günler,
Yýllar ölümüne geçiyor Zeyda…
Sen, kalbinin gerdanýna astýðýn göz alýcý kýzgýnlýkla gideli beri;
Yýllarýn yorgunluðunda demlenmiþ, kýrgýnlýk büyüttüm içimde…
Þimdi, dibi yosun tutmuþ hayal denizinin dehlizlerinden
Merhemi olmayan yaralarýma tuz basýp, gidiyorum…
Ah benim müreffeh düþler büyüttüðüm gençliðim…
Ah ellerinde çýðlýklar büyüten suskunluðum…
Saçlarýnda dalgalandýðým hüzün türküm ah!
Gidiyorsam, sana sevgisiz bir yüreði öykünüþümden deðil
Kahrýmdan gidiyorum!
Ýsyan kokulu fecir vakitlerinin
Bir türlü beni öldüremeyiþinden
Ve ölümü dirimden bir türlü sýyýramayýþýmdan, gidiyorum…
Yoksa aklým var ya; hala sen karýþ aþk…
Þehr-i Ýstanbul’da yaðmur
Üstünü örtüyor yine ayrýlýklarýn…
Aðladýðý belli olmasýn diye
Kirpiðine düþüyor cümle âþýklarýn…
Saðnak hüzünlü bir sevda
Yüreðimin bam telinde raks ediyor…
Gözüme yaðmur kaçýyor
Aðlayamýyorum…
Ama gidiyorum Zeyda…
Üþüyen ellerimi ceplerime koyup
Sessizce, sevdiðin þarkýnýn ýslýðýný çalarak
Son kez geçip gidiyorum sokaðýndan…
Son Ýstanbul hatýrasý, bir ikindi sonrasý kýzýllýðýnda
Susup gidiyorum…
Þehrin boðazýndan yutkunup acýyý
Sahiline vuracaðým kendimi birazdan, o çok sevdiðim Üsküdar’ýn.
Kalbimin üstünde titreyen efkâr,
Kýz kulesinde aþkýn çerað…
Öylece yanýp gideceðim, kimse bilmeden.
“Adressiz ve kimsesiz bir meczuptu
Kerem’in yangýnýna ateþ taþýyordu” diyecekler
Kim olduðumu, sen bile anlamayacaksýn…
Göz menziline, bir katre dahi düþürmeden varlýðýmý
Kaybýn içinde gayb olup,
Habersizce geçip gidiyorum kapýndan
Ah ulan
Þu yalancý þairler yok mu?
Gecelerin kahrýný koynuma doladýðým yalnýzlýðým
Kanlý býçaklý kavgalýyken umutla,
Sahte mutluluklara ýsmarlama tebessümler satýyorlar
Yüreði yangýn yeri âþýklara…
Oysa âþýk ölse de aþk olsundu…
Aþk olsundu ölene…
Öldürene aþk olsun…
Ama sen ýsmarlanma diye
Allah’a ýsmarladým seni…
Bu kez büyük gidiyorum, dönüþsüz bir adresin kimliksiz kimsesizliðine…
Kýrgýn bir vedayý bir þiirin içine sarmalayýp
Kocaman gidiyorum Zeyda…
Ne bir söz kalsýn söylenecek
Ne bir çift göz ardýmda
Ne olur beni bu kez
Ama son kez uðurla
Son kez,
Elveda…
ARÝF ONUR SOLAK
YORUM : ALÝ KIRDUDU
Sosyal Medyada Paylaşın:
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.